"Aracısız, Tefecisiz Satış Yeri Kurduk"

Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, ' halkın bakkalı, halkın kendi ürününün aracısız, tefecisiz satışa sunulduğu bir yer kurduk' dedi.

AJANS PAZAR / Haber Merkezi

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, 'meci' veya diğer bir deyişle 'imece' kültürünün geçmişte var olduğunu ve bugün de Fındıklı halkının buna sahip çıktığını belirterek, 'Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ni oluşturduklarını söyledi. ANKA Haber Ajansı'ndan Berkay VAROL’a konuşan Çervatoğlu, kooperatif ürünlerinin satışa sunulacağı, 'Halkın Bakkalı'nı kurduklarını vurgulayarak, "Halkın ürününü aracısız, tefecisiz satışa sunulduğu bir yer. Aslında dolaylı takas sistemi" dedi.

Rize'nin Fındıklı ilçesinde belediye ve halk el ele vererek 'Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ni oluşturdu. Fındıklı Belediye Başkanı CHP'li Çervatoğlu, halkın ürettiği ürünleri aracısız, güvenli ve ekonomik bir şekilde halka yeniden satışa sunmak için de Halkın Bakkalı'nı kurduklarını söyledi. 

'Halkın Bakkalı' projesini ANKA’ya anlatan Çervatoğlu, meci ya da yaygın olarak bilenen diğer bir ismiyle 'imece'yi, atalarından gelen yardımlaşma kültürü olarak özetledi. Fındıklı'daki Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi isimlerini '100. Yıl Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi' olarak belediye meclisi kararıyla değiştirdiklerinde harcanan 7 bin 864 TL ile kamunun zarara uğratıldığı gerekçesiyle soruşturma izni verilmesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Çervatoğlu, Ankara'daki Ankapark'ı örnek göstererek yanıt verdi. 

"750 MİLYON DOLARA MAL EDİLEN ANKAPARK'A SORUŞTURMA YOK, BİZİM 8 BİN TL SORUŞTURULUYOR"
Cervatoğlu, Ankara'da AKP'li Melih Gökçek döneminde 750 milyon dolara mal edilen Ankapark'ı anımsatarak, "Bunun soruşturması yok, bizim Fındıklı'da Atatürk ismini verdiğimiz parkın tabelası için 8 bin TL soruşturuluyor. Bu bizim onurumuzdur, tartışmaya gerek bile yok. Biz bu ülkenin yurttaşıyız, kurucu felsefenin devamıyız. Aydınlık yarınları savunan bir partinin, programın takipçisiyiz. Buradan dolayı halkçı, toplumcu bir belediyecilik yürütmeye çalışıyoruz" dedi.

"KAMUDA HERGÜN NE YOLSUZLUKLAR, ZARARA UĞRATMALAR ÇARŞAF ÇARŞAF YAYINLANIYOR, SORUŞTURMA AÇILMIYOR"
Kendilerini muhalif, öteki olarak görenlerin en küçük durumda soruşturma açtıklarını belirten Çervatoğlu, "Daha önce yapılan tabelalar 67 bin TL. Toplamda 20 bin TL'ye mal olabilecek tabela 67 bin TL'ye yapılıyor. Fındıklı halkı onu ödüyor. Biz isim değişikliğini tabelaya dönüştürdüğümüz için 'kamuyu zarara uğratmaktan' soruşturma izni verildi. Kamuda her gün ne yolsuzluklar, zarara uğratmalar çarşaf çarşaf yayınlanırken, soruşturma açılmazken, Fındıklı halkı adına bize açılan bu soruşturma bizim onur madalyamızdır" diye konuştu.

"HEM ATATÜRK HEM DE KAZIM KOYUNCU İSMİ BİZİM İÇİN PARAYLA ÖLÇÜLEBİLECEK İSİMLER DEĞİL"
Çervatoğlu, parka verilen 'Atatürk' isminin maddi bir ölçütü olamayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bizim, kurucu varlığımıza borçlu olduğumuzu biliyoruz. Para ile ölçülemez. Keza Kazım Koyuncu ismi de bizim için sanat ve sanatçı camiasında hepimizin gönlünde taht kurmuş sanatçılardan biri. Hem Atatürk hem de Kazım Koyuncu ismi bizim için parayla ölçülebilecek isimler değil."

"3 AYLIK KAMUOYU ÇALIŞMASI SONRASI ATATÜRK VE KAZIM KOYUNCU İSMİNİ VERDİK"
Fındıklı Belediye Meclisi'nde isim değişikliği gündeme geldiğinde AKP'li üyelerin rahatsız olmadıklarını dile getirdiğini söyleyen Çervatoğlu, "Orada rahatsız oldukları, Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi'nin ismini değiştirmemizdi. Fındıklı halkının parasıyla, kredi kullanılarak seçimden önce yapıldı. Kimseye sorulmadı, hatta o dönemki CHP'li meclis üyelerinin şerhleri var. Biz 3 aylık bir kamuoyu araştırma sonrası parkın adını '100. Yıl Atatürk Parkı', kıraathanenin adını ise 'Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi' olarak verdik" diye konuştu.

"ATATÜRK' İSMİNİ, ORTAOKUL SON SINIF ÖĞRENCİSİ BİR KIZIMIZ ÖNERDİ"
Çervatoğlu, kültür ve sanat evine Kazım Koyuncu isminin verilmesinin başta Karadeniz bölgesinde kabul gören bir sanatçı olması ve yeni sanatçılar yetişmesi için verildiğini, bu doğrultuda hizmet verdiğini ifade etti. Millet Bahçesi'nin adının '100. Yıl Atatürk Parkı' olarak değiştirilmesinin hikayesini ise şöyle anlattı:
"Fındıklı'da hatta Rize'de Atatürk ismini taşıyan park yok, bizim parkımız dışında. 2019 yılında değiştirdik, bu nedenle '100. Yıl Atatürk Parkı' şeklinde düzenledik. Aslında Atatürk ismine itirazlarının olmadıklarını söyledi meclis üyeleri. Mecliste Atatürk ismini ayrı ayrı oylattı. O da soruşturmanın konusu oldu, 'siz karşı mı çıkıyorsunuz' diye. Hem mahkeme hem meclis üyeleri, 'biz Atatürk ismine karşı değiliz, siz ikisini birlikte oylattınız' diye. Onun için ayrı ayrı oylattık, Atatürk ismine de karşı çıktılar. Atatürk isminden rahatsız olmadıklarını söylüyorlar ama pratikte öyle olmadığını görüyoruz. Sokakta kamuoyu yoklaması yaptık. Bir ortaokul son sınıf öğrencisi bir kızımız, 'Atatürk isminde parkımız yok, Atatürk parkı olsun' önerisi çerçevesinde gelişti. Kazım Koyuncu ismi, Karadeniz'de yöresel anlamda müzik yapan Fındıklı'nın Atakum'un kendi sanatçıları var, Kazım Koyuncu bunların bir şemsiye gibi. Bizi Türkiye'ye, dünyaya, Karadeniz'de yaşayanların sevgilerini, aşklarını başka bir şekilde anlattı. Danyaya bakış açısını, soldan, emekten yana bakan bir sanatçı."

"MECİ USULÜ TOPLANAN 70 BİN TL'NİN TAMAMINI SOKAK HAYVANLARI YAŞAM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ'NE HARCADIK"
Fındıklı'da yaşayan bir yurttaşın, çay bahçesinin bir yıllık gelirini belediyeye bağışladı. Geçtiğimiz yaz meci (imece) usulü halkın, sanatçıların katılımıyla 3 sürgün boyunca toplanan çaydan elde edilen gelirle belediyenin 'sokak hayvanları yaşam ve rehabilitasyon merkezi' inşa ettiğini söyleyen Çervatoğlu, "Bizim için aslolan meci yani imece kültürünün yaşatılmasıydı. Toplamda 3 sürgünde 300'e yakın yurttaşımız, çalışanımız, gencimiz, yaşlımız, kadınımız, erkeğimiz bir dayanışma ruhuyla orada çay topladı, taşıdı, yemek yaptı, su getirdi. Mecimize katılan bir genç arkadaşımızı da ne yazık ki kaybettik. Buradan Alihan kardeşimizi anayım. 70 bin TL civarında para kazandık. Bunun tamamını sokak hayvanları yaşam ve rehabilitasyon merkezinde kullandık. Birçok sanatçımız da katıldı. Birol Topaloplu, Korhan Özyıldız, Hülya Polat, Selçuk Balcı, Aydoğan Topal, Tanju Topal, Yusuf Aydın, Altan Civelet, Selim Tarım, Tolga Kurdoğlu" diye konuştu.

"MECİ, ATALARIMIZIN KÜLTÜRÜ"
Çervatoğlu, belediyenin projelendirdiği bir sosyal tesisin temelinin de meci usulü atıldığını belirtti. Meci veya imece kültürünün önemli olduğunu vurgulayan Çervatoğlu, "Atalarımızın kültüründe var olan ihtiyacı olana yardıma koşabilme kültürünü tekrar hayata geçirebilme, yeni kuşaklara aktarabilme, biz bu konuda bir köprüyüz. Meci de bizim kültürümüz, dünün dayanışma ruhunu yarının dayanışma ruhuyla aydınlık bir ülke yaratma mücadelesinde katkı sunabilecek kanalların açılması olarak değerlendiriyoruz" dedi.

"ÇANKAYA BELEDİYESİ, FINDIKLI KOOPERATİFİNDEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE DAĞITMAK İÇİN 10 TON KİVİ ALDI"
Meci fikri üzerinden 'Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi' oluşturduklarını ve yöresel ürünleri tüm Türkiye'ye sunmak istediklerini dile getiren Çervatoğlu, "Aradaki aracıyı kaldırıp, halkın ürettiğini halka sunabilmenin mekanizmalarını kuruyoruz. Bu kapsamında yakın zaman içerisinde Çankaya Belediyesi'yle bir çalışma yürüttük. İhtiyaç sahibi yurttaşlarla paylaşmak üzere 10 ton kivi aldı. Kimden aldı, Fındıklılı üreticiden, Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nden aldı" dedi.

"ATAKUM'DA CEMİL ABİ'NİN PARMAĞI KANADIĞI ZAMAN O ACIYI BEN HİSSEDERİM"
Çervatoğlu, CHP'li belediyeler olarak 'başarılı olmak' zorunda olduklarına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Ülkede yeterince başarısızlık var. Belediyeler borç batağında, halkın parasını yanlış kullanmalarını gördük. Bütün bu borç kamburuna rağmen biz buradan meci, dayanışma ile çıkabiliriz. Atakum'da Cemil Abi'nin (Samsun Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci) parmağı kanadığı zaman o acıyı ben hissederim. Atakum da benim, Fındıklı'nın bir acısı olduğunda Cemil Abi hisseder. Atakum'da üretilen fasülyenin aracısız Fındıklı'ya gelmesi, halkın belki de 5 TL'ye aldığını 2 TL'ye almasını sağlayacak. Geleceğimiz için bu toplumsal dayanışmayı büyütmemiz gerekiyor. Bunun için 'Yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşabilecek' sofralar kuralım diyoruz. CHP'li belediyeler, halkın kaybettiği o 1 kuruşu, 'altın kuruşu' arıyor bence."
Dayanışmanın, meci kültürünün yalnızca afet dönemlerinde değil, sürekli olması gerektiğini vurgulayan Çervatoğlu, yardımlaşmanın genişlemesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Yönetsel anlamda dayanışmaların oluşması durumunda halkın da buna katılım göstereceğine dikkat çeken Çervatoğlu, ön yargıların da ortadan kalkabileceğini işaret etti.

"ZEHİRSİZ BAHÇELER, ZEHİRSİZ GIDALAR"
'Zehirsiz bahçeler, zehirsiz gıdalar' diyerek Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi oluşturduklarını belirten Çervatoğlu, "Bahçelerimiz, daha fazla ürün alınmak için suni gübrelerle doldurulmuş. Şimdi biz de bunlardan arındırabilir miyiz diye tartışıyoruz. Aynı zamanda halkın ürettiğinin halka aracısız dönüşünü sağlayabilmek. Bunun ilk adımını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer tarafından yapıldı. Halkın, kooperatifler aracılığıyla ürettiği ürününün, aracıları ortadan kaldırarak satılması amacıyla 'Halkın Bakkalı'nı oluşturduk" diye konuştu.

"HALKIN BAKKALI, HALKIN ÜRÜNÜNÜN ARACISIZ, TEFECİSİZ SATIŞA SUNABİLECEĞİ YER"
Çervatoğlu, bu kapsamda Fındıklı Belediyesi olarak 'Halkın Bakkalı' adını verdikleri, üreticilerin ürünlerini kooperatif üzerinden güvenli, kaliteli bir şekilde tekrar halka sunmak üzere 'gıda marketleri' kurduklarını vurgulayarak şöyle açıkladı:
"Amaç, halka en ekonomik şekilde ulaşmasını sağlamak. Geçenlere bir bilim insanı 'türetici ekonomi' olarak açıkladı. Ege'deki zeytin üreticisinin hakkını verebilecek bir köprüyü de kurabilmektir. Bunun için de bir satış organizasyonu içerisindeyiz. Oranın adını da 'Halkın Bakkalı' olarak koyduk. Halkın Bakkalı, halkın ürününün aracısız, tefecisiz satışa sunulduğu kendi ürününü bile orada sergileyebileceği bir yer. Aslında dolaylı takas sistemi. Aynı zamanda zincir marketlere karşı da halk, kendi esnafını, üreticisini koruyabilecek mekanizmalara da örnek olabilir diye düşünüyorum."

"ATAKUM'DA ÜRETİLEN ÜRÜN FINDIKLI'DA, FINDIKLI'DA ÜRETİLEN ÜRÜN ATAKUM'DA SATILABİLECEK"
CHP'li belediyelerin kooperatiflere önem verdiğini, son dönemlerde de bu önemi daha da artırdığını vurgulayan Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu, "Koronavirüs salgınıyla tarım, toprak daha da öne çıktı. Belediyelerimizin birçoğu bu konuda çalışma yapıyor. Bu noktada da ortak girişimler var. Atakum'da üreticinin ürettiği ürün Fındıklı'da satılabilecek, Fındıklı'daki ürün de Atakum Belediyesi'nin oluşturduğu AtaMarket'te satılabilecek görüşmeler çalışmalar içerisindeyiz. Hatta ortak bir yapılanma içerisindeyiz" dedi.
Kaynak: ANKA Haber Ajansı