CHP'nin 32 Kişilik Heyeti Rize'de!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin görevlendirdiği 32 kişiden oluşan heyet Rize'de saha çalışması yapıyor.

AJANS PAZAR / Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin görevlendirdiği 32 kişiden oluşan heyet Rize’de saha çalışması yapıyor.  CHP Genel Merkezi tarafından 32 kişiden oluşan heyetle yapılmakta olan saha çalışması ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.

CHP Heyeti adına Genel Başkan yardımcısı Gülizar Biçer Karca tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:

Çayın başkenti Rize’den tüm vatandaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.
32 kişilik Cumhuriyet Halk Partisi heyetimizle Rize’deyiz.

Hepinizin bildiği gibi bundan bir ay önce, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Rizeli vatandaşlarımızla bir araya geldi. Sorunları dinledi. Her kesimin önerilerini dinledi. Özellikle çay üreticilerimizin yaşadığı zorlukları, çözümlerimizi Rize sokaklarında vatandaşlarımızla paylaştı. Ardından yaşanan sorunların çözümü için önerilerimiz hazırlandı ve bizlere sayın genel başkanımız “ gidin ve Rizeli vatandaşlarımıza bu çözüm önerilerimizi anlatın” dedi. Bugün ve yarın merkezde ve tüm ilçelerimizde 32 kişiden oluşan CHP heyetimiz; vatandaşlarımızı ziyaret edecek ve çözümlerimizi paylaşacak.

Değerli Rizeli vatandaşlarımız,

Önümüz kış, hele bu kifayetsiz yönetim altında kapkara bir kış... Dolar hızla 10 liraya koşuyor. Her gün iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Akaryakıt bayiinde satılan kalorifer yakıtı, son bir yılda yüzde 82 zam görmüş. Elektriğe son bir yılda yüzde 29 zam gelmiş. Şu sıralarda yüzde 40 – 45 zam daha geleceği dillendiriliyor. Benzine ve mazota daha yeni 40 – 41 kuruş zam gelmişken, dün 23 kuruş daha zam geldi. Akaryakıt istasyonları iki haneli yakıt fiyatları için pano ve pompalarda değişikliğe başladı bile…

Bu zamların yarattığı yoksulluğu mini mini diyerek, midenizin 1/3 ünü boş bırakın diyerek ortadan kaldıramazsınız. Eşine cebindeki son iki lirayı verip, arka odaya geçip yaşamından vazgeçen bir babayı geri getiremezsiniz. Çocuğuna mama, süt alamadığı için şekerli su içirmek zorunda kalan bir annenin gözyaşlarını dindiremezsiniz. Her gün iş umuduyla sokağa çıkıp iş bulamayan bu nedenle iş aramaktan vazgeçen milyonlarca gencimizin umutlarını geri getirmezsiniz.

Değerli Rizeli vatandaşlarımız,

2021 yılı Türkiye’sinde ardı ardına gün aşırı gelen zamlar nedeniyle akaryakıt istasyonları önünde kuyruklar uzadıkça uzadı. bu kuyruklara bir iktidar milletvekili “bereket kuyruğu” deyiverdi!

Değerli milletimiz, sevgili Rizeli vatandaşlarımız,

Bu kuyruklar bereket kuyruğu değil, her gün satın alma gücü eriyen vatandaşlarımızın çaresizlik kuyruğudur.

Bu kuyruklar, liyakatsiz kadroların elinde yönetilemeyip savrulan iktidar anlayışının sebep olduğu yoksullukla baş etmeye çalışan, açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılan, ürettiğini zararına satmak zorunda kalan, zam gelmeden, 3 kuruş ucuza akaryakıt alabilmek için akaryakıt istasyonlarına koşan vatandaşlarımızın yoksulluğunun kuyruğudur.

Emeği, alın teri için gece gündüz çalışan sevgili Rizeliler,

Rize ilimizin en önemli, geçim kaynağının çay olduğunu dünya alem bilir. 1924 yılında çay kanunu çıkarılır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla ziraat umum müfettişi zihni derin tarafından yapılan araştırma sonrasında Rize çay ile buluşur ve o günden bu yana Rize çayın başkenti haline gelir.

Rize’de ilk çay fabrikası da 1947 yılında fener mahallesinde kurulur. CHP’nin yüzlerce dikili ağaçlarından biri de Rize’ye dikilir, filiz verir ve hızla büyür. Bugün çay; ÇAYKUR’a ait 47 çay fabrikası, özel sektöre ait 160 çay fabrikası ile Rize’nin ana geçim kaynağı durumdadır.
İşte o tarihten sonra uzun yıllar Rizeli çay üreticilerimiz çay üretir, ürettiği çayı satar ve çocuklarını büyük şehirlere okusun, meslek sahibi olsun, vatanına milletine faydalı birer evlat olsun diye gönderirdi. Bugün ise çayda taban fiyat ve kota uygulaması nedeniyle 3-5 tüccarın elinde perişan durumdadır. Ürettiği çay para etmeyen Rizeli vatandaşlarımız artık büyük şehirlerde çocuklarını okutma hayallerini bir kenara bırakmış, ekmek davası için, iş- aş için kendileri büyükşehirlere gitmek zorunda kalmıştır. Çay üretici sayımız Rize’de 2002 yılında 203 bin civarında iken 2019 yılında 199.645’e düşmüştür. Çay üretiminde tekel olan, üzerine kar düşen çay yaprağının dünyada tek üretim sahibi olan Rizeli çay üreticileri emeklerinin karşılığını alamamakta ve büyükşehirlere göç etmek zorunda bırakılmaktadır.
Çay üreticilerinin bu hale gelmesinde ÇAYKUR’un çay işleme kapasitesinin düşük olması, çay üreticisi olmayanların yandaşlara 2/3 maaş daha fazla vermek için oluşturulan yönetim kurullarının ve ÇAYKUR’u varlık fonu’nda kar ederken derin zarara uğratan yönetim anlayışının payı fazladır.

Rizeli çay üreticilerimiz çayı bin bir emekle üretir, toplar, ÇAYKUR’a gelir, teslim etmek istediğinde ÇAYKUR “alamam kotanız doldu” der. Çay beklemez! Üretici ÇAYKUR’un kapısından kota nedeniyle geri çevrildiğinde mecburen tüccara gider, mecburen maliyetinin altında çok düşük fiyata çayını satmak zorunda bırakılır.

Peki, bu durum düzeltilebilir mi?

Rizeli çay üreticilerimiz yeniden çay üretimi teşvik edilip, göç etmekten vazgeçirilebilir mi?
Rize’nin çayı dünya markası haline getirilebilir mi?
elbette mümkün!!

Çay üreticilerimiz yıllardır sorunun çözümü için kapsamlı bir çay kanunu talep etmektedir. İktidar; hep seçim zamanı vaat edip, seçimden sonra bu vaatlerini unutmuştur.

CHP olarak çay üreticilerimizin, sivil toplum kuruluşlarının, bilim insanlarının da görüşü alınarak il başkanımız Saltuk Deniz, milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu, CHP örgütümüz, büyük çaba ve emek ile kapsamlı bir çay kanunu teklifi hazırladı. Ve bu kapsamlı TBMM’ye CHP tarafından sunuldu. Buradan tüm iktidar milletvekillerine çağrıda bulunmak isterim:

Bu kanun teklifi, Rizeli çay üreticisinin talebidir.

Bu kanun teklifi, Rizeli çay üreticilerinin sorunlarını çözecek, çay üreticilerimizin alın terinin karşılığını almalarını sağlayacak, yeniden ata topraklarında çay tarlalarına gelip alın terleri ile toprağı sulamalarının çaresidir.

Siyasi düşüncelerinizi ve hesaplarınızı bir kenara bırakın, gelin bu kanunu hep birlikte bir an önce yasallaştıralım.

Değerli Rizeli vatandaşlarımız, bizleri izleyen milletimiz, Türkiye’nin sorunları çoktur. Ama hiçbir zaman çözümsüz değildir. Bugün çözümünde olmazsa olmaz ilk adım; artık varlığının hikmetini kaybetmiş, milletin ufkunu karartan şahsım hükümetini, biran evvel seçimle göndermektir.

CHP iktidara hazırdır.

Yeni kurumlarla, yeni kurallarla, yeni kadrolarla ülkemizi ayağa kaldırmaya hazırdır.
İşte iki gün boyunca; iktidarımızın ilk 1 yılında başta çay sorunu olmak üzere CHP olarak tüm sorunları nasıl çözeceğimizi Rizeli vatandaşlarımıza anlatacağız:
-Çay üreticisinin de karar mekanizmalarında temsilini sağlayarak, kaliteli çay üretimini teşvik ederek, üreticilerin bir yıl öncesinden ne kadar çay üreteceğini, ürettiği çayı kaç paradan satacağını planlayarak, çay ithalatçısı bir ülke konumundan çıkacak, ihracata dönük politikalar geliştireceğiz.

-Çay üreticisinin taban fiyat, kota gibi temel sorunlarının çözecek; çay üreticilerinin çözüme ortak olmasını, görüşleri ile katkı vermelerini sağlayacak, kota uygulamasına son vereceğiz.

- Tüm bunların yanısıra, çay üreticilerimizin ortak talebi olan çay kanununu yasallaştıracağız.

Yeterli mi? tabi ki değil…

-Üreticinin üretimde kullandığı mazot ve gübre üzerindeki vergiler kaldırılacak.

-Çiftçilerimizin borç faizleri silinecek.

-Esnaflarımızın ödemek zorunda kaldığı kira stopajı kaldırılacak.

-Elektrikte %18 olan kdv %1’e indirilecek, doğalgaz tüketiminde kdv ve ötv kaldırılacak.

-Asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılacak.

-Ordumuzun göz bebeği tank palet fabrikasını yeniden şanlı ordumuza geri vereceğiz.

Peki bunları nasıl yapacağız?

Tefecilere her saat başı 3 milyon 111 bin 698 dolar faiz ödeyen düzene son vererek;
5 li çetelere, dolar yükseldikçe zenginleşen garanti ödemeleri ile keyif süren yandaş şirketlere akan muslukları keserek; ülkemizin kaynaklarını 84 milyon vatandaşımıza aktararak, lüks, şatafat, gösteriş, 4-5 maaşlı bürokrasi anlayışına son vererek, liyakatlı, siyaseti zenginleşme aracı olarak değil, millete hizmet makamı olarak gören, şeffaf, adaletli, hazineye giren her kuruşun hesabını milletimize veren bir yönetim anlayışıyla yapacağız.