TALAT GÜNDAY: "Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar"

Pazarspor Yönetim Kurulu üyesi ve As Başkan Talat Günday, Karacabey Belediyespor deplasmanının ardından Pazarspor'u yazdı.

AJANS PAZAR / Haber Merkezi

Pazarspor Yönetim Kurulu üyesi ve As Başkanı Talat Günday’ın yazısı şöyle:

“Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar.”

Karacabey deplasmanındayız.
Kötü gidişe dur demek, bir çıkış yolu aramak istediğimiz karşılaşmaya çıkacağız,
İlk yarı Pazar’da 1-1 beraberlikle sonuçlanmıştı.

Ligin ikinci yarısına iyi başlamadık. Oynadığımız altı karşılaşmada beş gol atıp, on dört gol yedik.
Bir beraberlik beş mağlubiyet aldık.
Bu tablo ikinci yarı karnemiz.
Bunlara takılmadan yürüyeceğiz.
Geldiğimiz yer, verdiğimiz mücadele ortada.
Gücümüz inancımızda diyorum.
Pazarspor refleksleri güçlü bir kulüptür. Başaracağız.

Karacabey 84 bin nüfuslu Bursa’nın ilçesi.
Kaymakam, belediye başkanı, başsavcı maç izlemek, takımlarına destek için tribündeler. Kulüp başkanı sonuç ne olursa olsun iki takım için başarı dileklerini belirtiyor.

Futbol oynamaya uygun bir hava, zemin çim.
Bir birine denk iki takım mücadelesini izleyeceğiz!
Maça durgun ve tutuk başladık!
Pas yapmakta zorlanıyoruz.
Defanstan gönderilen yüksek toplara müdahale etmekte geç kaldık, zamanlama hatası yapıyoruz, boy üstünlüğünü kullanamıyoruz.
Rakip de iyi değil, farklı bir üstünlüğü de yok.
Biz iyi değiliz.

İç sahada oynamanın avantajı, geçen hafta Van deplasmanında aldıkları galibiyet morali ile daha fazla mücadele içindeler.
Penaltı dakikasına kadar ortada bir maç izliyoruz.
Dakikalar ilerledikçe oynadığımız oyun, verilen mücadelede
Mental bir yorgunluk içinde olduğumuz gözlemledim.

Pazarspor bu değil!
Bu takım Pazarspor değil!
İzlediğim bu takım Pazarspor değil!
Böyle gitmeyecek, inanıyorum.
Bu kadro, destan yazarak bu günlere geldi.
Pazar günü Bodrum maçını kazanarak yoluna devam edecek. Bu tür sonuçlar futbol takımlarında yaşanabiliyor.
Bazı önerilerimle devam etmek istiyorum;
Bir başka motivasyona ihtiyaç var.

İçsel motivasyon!
İçsel güdülenme!
Dışsal motivasyon

Özgüven kaybolmuş.

Sihirli bir el gerek.

Üst üste alınan mağlubiyetler; fiziksel, psikolojik olarak yaşanan zihinsel yorgunluk takım üzerinde etkili.
Bir an önce toparlanmamız, bu durumdan kurtulmamız gerekiyor.

Bunun için de maç kazanmamız gerekiyor!

Rakibi zorlamakta, biz zorlandık.
Hücum gücümüz yeterli olmadı.
Çoğaldığımız dakikalarda dağınık durduk, hücum pozisyonu alamadık. Final paslarında başarılı olamadık.
Bütün bu olumsuzlukları unutarak hazırlanacağız.
Yapılan hamleler oyuna katkı sundu, skora yansıtamadık.
İlk yarı organize geldiğimiz pozisyonda Şahin Ali’nin sert şutu kaleci güçlükle kornere gönderdi.

İkinci yarı Mete Karahan’ın uzak mesafeden yaptığı vuruş kaleciden döndü.
Bu tür vuruşları maç içinde daha çok denemeliyiz. Kalecimiz Mustafa Güngör karacabey takımının geliştirdiği ataklarda yerinde, zamanında müdahale ile uzaklaştırmayı başardı.Gole izin vermedi.

Bu maçta gördüklerimi yukarıda yazmaya çalıştım küçük bir yorum daha yapak istiyorum:
“Bir işi kişisel olarak Ustalıkla ele alan görev odaklı Sporcular beceri geliştirme ve keyif alma gibi daha içsel motivasyonel unsurları benimseyebilirler.
Bu sporcuları heveslendirip yüreklendirmek gerek!”
Hücum pozisyonu almak,
Oyun disiplini içinde, şablonu bozmadan oynamak.
Gol yolları varyasyonlar denemek.
Önceki bir yazımda bahsettim:
Futbol topu profesyonellerin sahada kullandığı enstrümanıdır.
Sahip olduğunda, ne zaman pas vereceğini, nasıl kullanacağını, nerede duracağını, nasıl alacağını çok iyi bilmen gerekir.
Bu nedenle: “Görev yönelimli hedefleri benimseyen Sporcular öğrenmeyi, takıma uyum sağlamayı, işbirliği yapmayı, görevde ustalaşmayı ve beceri gelişimini ön planda tutarlar. Görev ile ilişkili hedef yöneliminin sporcu içselleştirme hoşlanma ve doyum ile pozitif ilişkili olduğu belirtilmiştir.
Mutlu ve rahat olacaksın.
Gücünü rakibe kabul ettirecek bir duruş sergileyeceksin.
Nefesin her an esesinde hissedecek.
Rakibi hataya zorlamak.
Oyun içinde değişikliğe varyasyonlara gitmek.
Hücum gücü geliştirmek.
Akıl, mantık yolu ile oyuna hükmetmek.

Maceracı bir ruh hali içinde futbol oynamak her türlü yorar.
Üç kişi içine topla dalıp çıkmayı demek yerine pas vermeyi düşünmek en doğru davranıştır.
Topu beklemek, rakibe fırsatı verir

Kazanmak hamle yapmakla olur(?)
Futbol bu yönüyle basit oyundur.
Dalıp oyunu seyretmeyeceksin.

İlk yarıya oranla, ikinci yarı daha bir gayret
içinde mücadele ettik.
İlk yarıda Penaltıdan yediğimiz gol ile 1-0 mağlup olduk.
Gol yollarında etkili olamadık, pozisyon üretmekte zorlandık.
Tadı olmayan bir maç izledim. Hak etmediğimiz bir mağlubiyetle dönüyoruz.
Üzgünüm!

Bodrum maçı dönüş maçı olacak. İnanıyorum
“Yiğit düştüğü yerden kalkar.”
Hayde uşaklar kalkun ayağa!

Saygılarımla