VARDAL:'Yüz Yüze Eğitim Başlarken'

Pandemi koşullarının sürdüğü bir dönemde yüz yüze eğitime ne zaman başlanacağı, okulların yüz yüze eğitime hazır olup olmadığı soruları kamuoyunun gündeminde canlılığını koruyor.

AJANS PAZAR / Haber Merkezi

Okulların açılacağı belirtilen 1 Mart’a sayılı günler kala yüz yüze eğitimi ve okulların hazır olup olmadığını Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Pazar’lı Eğitimci Necip Vardal Evrensl Web TV’den Ramis Sağlam'la konuştu.    

Okul öncesi ve ilkokulun ayrı, LGS’ye hazırlanan ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin ayrı, orta öğretim kurumlarındaki 12. sınıf öğrencilerinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Vardal, “İzmir açısından söylemek gerekirse yüz yüze eğitime en hazır ilkokullar. Çünkü ilkokullarda eğitim haftanın iki günü, seyreltilmiş sınıflarda yapılacak” dedi.

HAFTADA 22 SAAT YÜZ YÜZE EĞİTİM
Aynı şeyi 8. ve 12. sınıf öğrencileri için söyleyemediklerini belirten Vardal, “Ne yazık ki 8. sınıf öğrencilerimizin seyreltilmiş olarak yüz yüze eğitimi sürdürebileceklerine ilişkin Bakanlığın net bir açıklaması yok. Tam gün, haftada 22 saat yüz yüze eğitim yapmaları ön görülmüş” diye konuştu.

İkinci kademedeki 5., 6. ve 7. sınıflar yüz yüze eğitime devam etmeyecekleri için fiziki koşullarda sorun yaşanmayacağını söyleyen Vardal, “Ancak gruplara bölündüğünde 22 saatlik haftalık ders saati doğal olarak 44 saate çıkacağından, öğretmen ihtiyacı ortaya çıkacak. Mevcut öğretmen kadar öğretmene ihtiyaç söz konusu olacak” dedi.  

‘SEYRELTİLMİŞ SINIFLAR HAZIR DEĞİL’
Öğrencilerle yüz yüze eğitim sürdürülürse yaşanabilecek risklere karşı Sağlık Bakanlığının yayımlamış olduğu rehbere de değinen Vardal, “Bu koşullarda Kovid-19 Salgın Yönetim ve Çalışma Rehberi’ne aykırı bir durum ortaya çıkacak. Eğitim emekçileri ve öğrenciler ciddi bir riskle de karşı karşıya kalacaklar. Bu risk ortaokullarda bir soru işareti olarak önemini koruyor. Okulların genel durumunu değerlendirdiğimizde okulların yüz yüze eğitime hazır olmadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

Seyreltilmiş sınıflarda eğitimin yapılacağı belirtilen 8. ve 12. sınıfların konumunu da değerlendiren Vardal, “Pandemi koşullarında, Sağlık Bakanlığının açıkladığı rehbere göre en fazla 15 öğrenci ön görülüyor. Bir derslikteki kişi sayısının ikiye bölünmesi gerekiyor. İzmir için genel olarak söylüyorum, bir elin parmağını geçmeyecek sayıda okul gruplara ayrılmış durumda. Büyük bir kısmında henüz ayrılmış değil” dedi.

‘SINAV KONUSUNDAKİ ADALETSİZLİK HİÇ BU KADAR ÇOK KENDİNİ GÖSTERMEMİŞTİ’
EBA sisteminde yaşanan fırsat eşitsizliğini de değerlendiren Vardal, “Eğitim Sen olarak salgının başladığı günden bugüne kadar Türkiye’de öğrencilerin yaklaşık olarak üçte birinin uzaktan eğitime erişim olanağına sahip olmadığını gerek internet bağlantısı gerekse materyaller nedeniyle böyle bir sorunu yaşadıklarını tespit ettik. Uzaktan erişim sağlayanların ise yüzde 63’ü ebeveynlerin cep telefonlarının üzerinden sağlıklı olmayan koşullarda eğitime katılıyor. Sağlıklı uzaktan eğitim erişimine sahip olmayan öğrencilerin aynı sınava alınması fırsat eşitsizliğidir. Sınava almak ve kasım ayına kadar olan müfredattan sorumlu kılmak hiç de adil değil. Sınav konusundaki adaletsizlik hiç bu kadar kendini göstermemişti” dedi.

‘5 MİLYONUN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ EĞİTİME ULAŞAMADI’
Pandemi sürecinde eğitim sürecinin uzağında kalan öğrencilere de değinen Vardal, “Açık öğretim de dahil olmak üzere 18 milyon öğrenci bulunmaktadır. Örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 16 milyonun biraz üzerinde, bu öğrencilerin yaklaşık üçte biri yani 5 milyonun üzerindeki öğrencilerimiz uzaktan erişimde yoksunluk yaşamaktadır” dedi.

Bu durumun sosyoekonomik duruma göre değişkenlik gösterdiğine vurgu yapan Vardal, “Dünya Sağlık Örgütünün ifade ettiği vaka sayısına düşme sağlandıktan sonra yüz yüze eğitime geçmek bir zorunluluktur. Uzaktan eğitim sadece tamamlayıcı bir ögedir. Hiçbir zaman yüz yüze eğitimin yerini alabilecek bir sistem olarak gözükmüyor. O yüzden bütün öğretmenlerimiz ve eğitim emekçilerimizin beklentisi de yüz yüze eğitime geçilmesi şeklindedir” diye ifade etti.