AJANS PAZAR / Haber Merkezi
Vekâleten görev yapan Yusuf Ziya Alim’in asaleten atamasının yapılmasının ardından CHP Rize İl başkanı Saltuk Deniz, Saadet Parti il başkanı Muhammet Kaçar, Emek Partisi İl Başkanı Hasan Zorlucan ve Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, açıklamalarda bulundu.
ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığına asaleten yapılan atamanın ardından CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz yapmış olduğu basın açıklamasında; “Uzun bir süredir ÇAYKUR’un vekaleten yönetilmesinin yanlış olduğunu bir an önce asaleten görev yapacak Genel Müdür atamasının gerçekleştirilmesini önerdik, savunduk. Yapılacak atamanın da liyakata dayalı, ÇAYKUR’un içinden olan, ÇAYKUR’da görev yapmış olan özetle ÇAYKUR geleneğinden gelen ve bölgeyi tanıyan kişilerden olması gerektiğini savunduk.
Eğer bir kişi liyakatli değilse 3 yıl gibi uzun bir süre ÇAYKUR gibi önemli bir kurumu vekaleten de olsa yönetmesine izin verilmemesi gerektiği, eğer iş konusunda liyakatlıysa bir an önce atamanın yapılması gerektiğini söyledik.
Ki bu yapılan atamada zaten ismi geçen kişi 1992 yılından beri ÇAYKUR’un değişik kademelerinden geçtikten sonra önce genel müdür yardımcısı olmuş son 3 yıldır da vekaleten Genel Müdür olarak görev yapmaktadır. Bundan sonraki süreçte artık ÇAYKUR’da yapılan işlerin birebir de sorumlusudur.
Daha önce de söyledik. AKP Türkiye’yi nasıl yönetiyorsa ÇAYKUR’u da o şekilde yönetmektedir. Türkiye’de ataması yapılan kişilerin siyasetle kurdukları ilişkiler hepimizin bildiği konulardır. 3 Yıl vekaleten yöneten ve kurumun kendi içinden gelen birisinin asaleten atanması doğaldır. Bu atamanın ÇAYKUR’da çok önemli bir değişiklik yaratacağına inanmıyoruz. Zaten yönetiyorlardı. Gene yönetmeye devam edecekler.
AKP il Başkanının abisi olması konusu ise ayrı ve etik bir konudur. Bu konu AKP İl Başkanının ve AKP İl Örgütünün sorunudur. Atamanın üzerinde gölge düşüp düşmemesine kendileri karar verecektir.
ÇAYKUR ‘un yönetimsel sorunları, çalışan işçilerin sorunları, üretici ile ilgili sorunları artarak devam etmektedir. ÇAYKUR’un aşırı şekilde bankalara borçlandırılmış bir yapısı var, giderek katlanan zararları var, stok sorunu var. Bundan önce de olduğu gibi bundan sonra da ÇAYKUR’ la ilgili görüş ve önerilerimiz açıklamaya devam edeceğiz.
Daha öncede belirttiğimiz gibi vekaleten yönetimle asaleten yönetim arasında fark vardır. Biz bu süreçte eleştirilerimizi direkt Sayın Alim üzerinden yapmıyorduk. Artık bundan sonra direkt muhatap olarak alacağımız atanmış bir genel müdür bulunmaktadır. Artık eleştirilerimiz ve önerilerimizi bu muhataplık üzerinden yapacağız.
ÇAYKUR çok önemli bir kurumdur. Üzerinde sadece bu konuda değil her konuda herhangi bir gölge oluşmaması sadece bizim değil herkesin sorumluluğundadır. Her zaman savunduğumuz gibi ÇAYKUR geleneğinden gelen birisinin atanması liyakat açısından önemlidir. Diğer konu Eleştiriye açıktır.
Artık ÇAYKUR’a genel müdür atandığına göre Sakarya Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin ÇAYKUR yönetim kurulu üyeliğinden bir an önce istifa etmesi gerekmektedir.
Onun yerine ÇAYKUR’ da çalışan işçilerin temsilcisi bir arkadaş Çaykur Yönetim kurulu üyeliğine getirilmelidir.” İfadelerini kullandı.
Emek Partisi Rize İl Başkanı Hasan Zorlucan atamai le ilgili yaptığı değerlendirmede ise; “2015 yılından beri ÇAYKUR Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcılığı, yönetim kurulu üyeliği ve genel müdür vekilliği yapan Yusuf Ziya Alim’in Genel müdürlüğe atanması bizce sürpriz değildir.
1980 askeri darbesinden sonra gelmiş geçmiş bütün siyasi iktidarlar kamu kurumlarını önce zarara uğrat sonra da özelleştir uygulamasının devamıdır.
AKP iktidarında bu anlamda en fazla kurumu zarara uğratan kişiyi genel müdürlüğe atamasında şaşılacak bir durum değildir. Çay patronlarına bu güne kadar ihtiyacına cevap verdiği için atama yapılmıştır.
Çay üreticileri olarak ÇAYKUR un özelleştirilmesini hızlandıran bir adım olduğu bilinmelidir. Bunun için hızlıca çay üreticilerinin birliğini sağlayıp ÇAYKUR’un özelleştirme uygulamasına karşı mücadeleyi yürüterek yükseltmeliyiz.
Siyasal iktidar sermaye çevrelerinin ihtiyacını bizlerde çay üreticilerinin ihtiyacını karşılayacak politikalar geliştirmeliyiz.” İfadelerini kullandı.
Vekâleten görev yapan Yusuf Ziya Alim’in asaleten atamasının yapılmasının ardından CHP Rize İl başkanı Saltuk Deniz, Saadet Parti il başkanı Muhammet Kaçar, Emek Partisi İl Başkanı Hasan Zorlucan ve Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, açıklamalarda bulundu.
ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığına asaleten yapılan atamanın ardından CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz yapmış olduğu basın açıklamasında; “Uzun bir süredir ÇAYKUR’un vekaleten yönetilmesinin yanlış olduğunu bir an önce asaleten görev yapacak Genel Müdür atamasının gerçekleştirilmesini önerdik, savunduk. Yapılacak atamanın da liyakata dayalı, ÇAYKUR’un içinden olan, ÇAYKUR’da görev yapmış olan özetle ÇAYKUR geleneğinden gelen ve bölgeyi tanıyan kişilerden olması gerektiğini savunduk.
Eğer bir kişi liyakatli değilse 3 yıl gibi uzun bir süre ÇAYKUR gibi önemli bir kurumu vekaleten de olsa yönetmesine izin verilmemesi gerektiği, eğer iş konusunda liyakatlıysa bir an önce atamanın yapılması gerektiğini söyledik.
Ki bu yapılan atamada zaten ismi geçen kişi 1992 yılından beri ÇAYKUR’un değişik kademelerinden geçtikten sonra önce genel müdür yardımcısı olmuş son 3 yıldır da vekaleten Genel Müdür olarak görev yapmaktadır. Bundan sonraki süreçte artık ÇAYKUR’da yapılan işlerin birebir de sorumlusudur.
Daha önce de söyledik. AKP Türkiye’yi nasıl yönetiyorsa ÇAYKUR’u da o şekilde yönetmektedir. Türkiye’de ataması yapılan kişilerin siyasetle kurdukları ilişkiler hepimizin bildiği konulardır. 3 Yıl vekaleten yöneten ve kurumun kendi içinden gelen birisinin asaleten atanması doğaldır. Bu atamanın ÇAYKUR’da çok önemli bir değişiklik yaratacağına inanmıyoruz. Zaten yönetiyorlardı. Gene yönetmeye devam edecekler.
AKP il Başkanının abisi olması konusu ise ayrı ve etik bir konudur. Bu konu AKP İl Başkanının ve AKP İl Örgütünün sorunudur. Atamanın üzerinde gölge düşüp düşmemesine kendileri karar verecektir.
ÇAYKUR ‘un yönetimsel sorunları, çalışan işçilerin sorunları, üretici ile ilgili sorunları artarak devam etmektedir. ÇAYKUR’un aşırı şekilde bankalara borçlandırılmış bir yapısı var, giderek katlanan zararları var, stok sorunu var. Bundan önce de olduğu gibi bundan sonra da ÇAYKUR’ la ilgili görüş ve önerilerimiz açıklamaya devam edeceğiz.
Daha öncede belirttiğimiz gibi vekaleten yönetimle asaleten yönetim arasında fark vardır. Biz bu süreçte eleştirilerimizi direkt Sayın Alim üzerinden yapmıyorduk. Artık bundan sonra direkt muhatap olarak alacağımız atanmış bir genel müdür bulunmaktadır. Artık eleştirilerimiz ve önerilerimizi bu muhataplık üzerinden yapacağız.
ÇAYKUR çok önemli bir kurumdur. Üzerinde sadece bu konuda değil her konuda herhangi bir gölge oluşmaması sadece bizim değil herkesin sorumluluğundadır. Her zaman savunduğumuz gibi ÇAYKUR geleneğinden gelen birisinin atanması liyakat açısından önemlidir. Diğer konu Eleştiriye açıktır.
Artık ÇAYKUR’a genel müdür atandığına göre Sakarya Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin ÇAYKUR yönetim kurulu üyeliğinden bir an önce istifa etmesi gerekmektedir.
Onun yerine ÇAYKUR’ da çalışan işçilerin temsilcisi bir arkadaş Çaykur Yönetim kurulu üyeliğine getirilmelidir.” İfadelerini kullandı.
Emek Partisi Rize İl Başkanı Hasan Zorlucan atamai le ilgili yaptığı değerlendirmede ise; “2015 yılından beri ÇAYKUR Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcılığı, yönetim kurulu üyeliği ve genel müdür vekilliği yapan Yusuf Ziya Alim’in Genel müdürlüğe atanması bizce sürpriz değildir.
1980 askeri darbesinden sonra gelmiş geçmiş bütün siyasi iktidarlar kamu kurumlarını önce zarara uğrat sonra da özelleştir uygulamasının devamıdır.
AKP iktidarında bu anlamda en fazla kurumu zarara uğratan kişiyi genel müdürlüğe atamasında şaşılacak bir durum değildir. Çay patronlarına bu güne kadar ihtiyacına cevap verdiği için atama yapılmıştır.
Çay üreticileri olarak ÇAYKUR un özelleştirilmesini hızlandıran bir adım olduğu bilinmelidir. Bunun için hızlıca çay üreticilerinin birliğini sağlayıp ÇAYKUR’un özelleştirme uygulamasına karşı mücadeleyi yürüterek yükseltmeliyiz.
Siyasal iktidar sermaye çevrelerinin ihtiyacını bizlerde çay üreticilerinin ihtiyacını karşılayacak politikalar geliştirmeliyiz.” İfadelerini kullandı.