Yangınlar, sel felaketleri, bakan değişikliği gündemleri içerisinde okulların yüz yüze açılacağının açıklandığı tarihe sayılı günler kaldı.
Geçtiğimiz üç yarıyıl pandemi nedeniyle eğitim öğretim, geçici ve görece destekleyici bir öğretim yöntemi olarak bilinen “acil uzaktan eğitim” yöntemi ile sürdürülmüştür. Çocukların ve gençlerin eğitim hakkı karşılanmamış eğitimdeki salgın öncesinde de mevcut olan fırsat eşitsizliği derinleşerek artmıştır.
Kontrolsüz ve plansız açılışlar, akşamdan sabaha değişen kararlar, göstermelik kapanmalar öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal öğrenme kayıplarına neden olmuştur.
Okulların tatile girmesinden sonra MEB yaz dönemini öğrenme kayıplarını gidermek üzere kamuoyuna adı telafi olan ama öğrenme kayıplarının giderilmesi sağlayacak telafiyi amaçlamayan, toplumda algı oluşturmayı hedefleyen etkinliklerle ve sonrasında bakan değişikliği tartışmalarıyla temmuz ağustos aylarını geçiştirdi
MEB’in bu süre içinde yaptığı tek şey, okullara yazı göndererek “içinde günlük maskelerin bulunacağı her öğrencinin ve okul çalışanının ihtiyaç halinde maskesini alıp değiştirebileceği, kirli ve temiz maskenin ayrı ayrı konulacağı kumbara, bölme veya kutuların hazırlanarak hizmete sunulmasını” istemek oldu.
Bakanlığın yapmadığını, sesine kulak vermediği alanın özneleri 6 Eylül de okulların nasıl ve hangi koşullarda açılması gerektiğine ilişkin düşüncelerini kamuoyu ile paylaşıyorlar.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Türk Eğitim-Sen, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Eğitimciler Derneği (Eğit-Der), Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği (ÖZRÖ-Der) ile Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) 13 Ağustos 2021 günü çevrimiçi basın toplantısı ile tam zamanlı yüz yüze eğitim çağrısı yaparak yaz aylarında yapılması gerekenleri hatırlattı.
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), “Yüz yüze Eğitim Başlasın! Yüz Yüze Eğitim İçin Nöbetteyiz!” kampanyası ile öğrencilerimizin yüz yüze eğitim hakkına sahip çıkmakta, alınması gereken önlemler için MEB uyarmaktadır
Yüz yüze eğitimin başlaması gereken 6 Eylül tarihine az bir süre kala öğrencilerin, eğitim emekçilerinin, velilerin, hekimlerin, toplumun tüm duyarlı kesimlerinin ana gündemi yüz yüze eğitime başlanması ve bunun için gerekli tüm önlemlerin alınması, kaynakların ayrılması ve gereksinim olan öğretmen atamasının yapılması. Ancak bu alandan birinci derecede sorumlu olan MEB’de ise son hızla “taht kavgaları” devam ediyor. Yeni bakanla birlikte MEB’in ana gündemi kimlerin görevden alınıp, kimlerin atanacağı. Milli Eğitim Bakanı, valiler ve bu kadrolaşma faaliyetini sürdüren MEB bürokrasisi bilsin ki onların taht oyunları ile kaybedecek zamanımız yok; çocuklarımızın hakları ve geleceğini sizin koltuk kavganıza heba etmeyeceğiz.
MEB yönetimi ve siyasi iktidar halkın vergileri ile oluşan bütçeyi halkın gereksinimleri ve geleceğimiz için harcamak durumunda. Burada bir tercihe değil zorunluluğa işaret ediyoruz. Öğrencilerimizin eğitimini ve geleceğini kimsenin tercihine bırakmayacağız. Yüz yüze eğitim başlamalı ve tüm kaynaklar bunun için kullanılmalı. Bunun için bir tartışmaya veya kimseyi ikna etmeye gerek yok. Bu toplumsal sorumluluğumuz, kolektif görevimizdir. Kamu kaynakları halka aittir, bu kaynaklar kamusal eğitim için kullanılmalıdır. Haydi, görev başına…