Son yıllarda, çocuklar gündemden düşmez oldu. Genelde hep olumsuz biçimde gündeme geliyorlar. Mutsuz, umutsuz, karamsar, gelecekleri belirsiz çocuklar.
Gün gelir, yatağa aç giren çocuklar gelir gündeme. Gün gelir beslenme çantalarında salt ıslanmış ekmek ve su bulunan çocuklar konu haberlere. Kimileyin, okula gönderilmeyen ama çeşitli işlerde çalıştırılan çocuklar. Kimileyin ayakkabı boyayan, mendil satan, araba camlarını silmek için çabalayan çocuklarla karşılaşırız. En kötüsü ise çocuk yaşta evlendirilen, tacize tecavüze uğrayan çocuklar yakar yüreğimizi.
Oysa, ne güzel sözlerle anlatırız onları. " Çocuklar, bizim geleceğimizdir" deriz. "Ailenin temelidir" deriz. Onlara bayramlar, festivaller adarız, onlar için eğlenceler düzenleriz. Bir çocuğu sevindirmek, bir çocuğun gülüşüne tanık olmak mutlulukların en büyüğü değil midir?
Ne güzeldir çocuk gülüşleri. Ne denli içten, ne denli doğaldır o gülüşler. Renkleri ( esmer, ak, sarı), cinsiyetleri (erkek, kız), dilleri, dinleri ayrı olsa da gülüşleri aynıdır. Çocukların ulusu yoktur. Barış'tir onların adları. Umut'tur, kardeşliktir, sevgidir, gelecektir onların adları. Bütün çocuklar, aynı dilde güler.
Bir çocuğu sevmenin, bir çocuğu güldürmenin ne büyük mutluluk olduğunu bir öykücük ile örneklemeye çalışayım.
ÇOCUKLARIN GÜLÜŞÜNÜ SATIN ALAN ADAM
Alışveriş Merkezi’nin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum.
Kasadaki kız “İçlerinden birini seçmek zorundasın” dedi.
Çocuk bir elindeki çikolataya bir de ucuz Cola'ya baktı, çikolatayı bıraktı, Cola'yı alıp göğsüne bastırdı.
Çikolatası belki 50 kuruş bile değildi. Hiç seslenmedim. Kasadan geçtim, dışarıda çocuğu yakaladım.
“Bu Cola, öyle kuru kuru içilir mi? Gel bir şeyler alalım yanına” dedim.
Tuttum elinden, daldık yeniden alışveriş merkezine.
“Kucağına doldurabildiğin kadar çikolata alabilirsin” dedim.
-“Kucağım küçük koynuma koyuyum mu” dedi.
“İyi fikir neden olmasın” dedim.
Gördüğü ne varsa aklına düşen, ikişer tane aldı.
Kasaya gittik, yürüyen bandın üzerine oturttum, kasadaki kıza bandı yürütmesini istedim.
Elinde cola ile bandın sonuna kadar gülerek geldi.
Ayağa kalktı karnını açtı, çikolataları tezgâha düştü.
Kız güldü.
Çocuk güldü.
Dünya güldü.
Neyse hesabı ödedik, poşet alıp ne aldıysak koyduk içine.
Dışarı çıkınca bana boynunu geriye atarak baktı.
“Keşke iki tane de bardak olsaydı” dedi.
-“Ne yapacaksın colayı, beraber mi içicez, sağol ben içmem cola. Haydi şimdi doğru evine” dedim.
-“Yok sana değil. Her şeyden iki tane ama cola bi tane. Kız kardeşim ağlar” dedi.
Bir daha daldık markete, bir cola daha aldık.
Bir daha güldük.
Bir daha mutlu olduk.
Çocuk arkasına bakmadan koşarak eve gitti.
Market kapısının önünde, arkasından bakarken kasadaki kız yanıma geldi.
-“Tanımıyorsunuz di mi bu çocuğu” dedi.
-“Yoo” dedim.
- “Neden boyle bir şey yaptınız o zaman” dedi.
-“Çünkü çok zenginim ben” dedim.
-“Haa o zaman tamam” dedi. “Size dokunmaz. Ne iş yapıyorsunuz” dedi.
-“Çocukların gülüşlerini satın alıyorum” dedim.
En güzel alışveriş, çocuk gülüşlerini satın almaktır. Bir çocuk güldüğünde, siz gülersiniz, ulus güler, dünya güler. Gülmek, güldürmek mutluluktur. Bu mutluluğu esirgemeyin kendinizden, çocuklardan ve çevrenizden.
Yeni yılda tüm çocuklarınızın yüzü gülsün. Ulusumuz gülsün. İnsanlık gülsün. Gülmek, en iyi ilaçtır.