Nedense ülkemizde ölüm nedenleri sıkça tartışılır da, bu nedenlerin arkasındaki hatalar ve ihmaller az konuşulur. Dahası üstü kapatılır.
Çünkü, hatalar ve ihmaller tartışıldığında, bireylerin veya kurumların sorumlulukları ortaya çıkar, hesap vermek zorunlulukları doğar. Bu, hukuki ve mali sonuçlara yol açabileceğinden, ölüm nedenlerinin arkası karartılır.
Çoğu zaman kazalar hakkında konuşmak, zayıflık ve gelişmemişlik olarak görüldüğünden, ya da ucu bir yerlere gittiğinden olayların tartışılmasına bile izin verilmez.
Genellikle ölüm nedenleri üzerine odaklanarak, kamuoyunda farklı bir algı yaratılıyor… Hatalar ve ihmaller daha geniş sorunlarla ilgili olduğundan olacak, sadece medyada yer alan görsele odaklanılması sağlanıyor.
Ancak, hatalar ve ihmallerin daha açık bir şekilde tartışılması, benzer hataların gelecekte önlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!” kültürünün kurumlara teşvik edilmesi gerekir.
Eğitim, bireylerin ölüm nedenleri üzerinde önemli bir etkiye sahip…
İnsanın güvenliği konularına yeterince önem verilmemesi, eğitim ve farkındalık artırma çabaları konusunda toplumsal bilinç oluşturulmaması, aynı ölüm vakalarının tekrar tekrar yaşanmasına neden olmaktadır.
Toplumda sağlık bilincinin, güvenli yaşam bilincinin, iş ve trafik güvenliği bilincinin, hizmet alma bilincinin, sorumluluk bilincinin, kaliteli sosyal yaşam bilincinin, vicdan ve hak arama bilincinin gelişmemesi ölüm nedenlerini etkiliyor.
Tabiî ki insanların stresle başa çıkma ve sosyal destek ağlarını kullanma, devletten yardım alma konusunda da bilgilendirilmesi gerekiyor.
Evet, bir ülkenin gelişmişlik seviyesi, insanların ölüm nedenleriyle ilişkilendirilebilir. Gelişmiş ülkelerde, genel yaşam standartları daha yüksek olduğundan, ölüm nedenleri de farklılık gösterebiliyor.
Maalesef ülkemizin sağlık politikalarında, ekonomik durumunda, eğitim seviyesinde ve sosyal hizmetlerinde yaşanan eksikler, aksama ve hatalar insanların hala ölümüne neden oluyor.
Hiç kimse yağmuru suçlamasın!
İzmir'in Konak ilçesinde, yoğun yağmur sırasında yoldaki su birikintisinden karşıya geçmek isterken, kaçak elektrik akımına kapılarak yaşamını kaybeden Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ve 44 yaşındaki İnanç Öktemay’ın hesabını kim verecek merak ediyorum.
Muhtemelen olayın sorumluluk alanı karartılacak ve asıl suçlular cezasız kalacak…
Belediye de dahil, alt yapı güvenliğinden sorumlu her kim varsa kamuoyuna açıkça ilan edilmelidir.
Bu türden olayların yeniden yaşanmaması için de, yukarıdan aşağıya kadar sorumlulara en ağır cezalar uygulanmalıdır.
Sayın yetkililer, hiç olmazsa bundan sonra mesleki eğitimin ve yeterlilik standartlarının yüksek tutulması, denetim, bakım ve de iyileştirme süreçlerinin daha sık ele alınması konusunda ciddi olun.
