Tam bağımsız Türkiye için emperyalizme karşı kurulmuş ilk direniş örgütü olan TBMM’ni saygı ile selamlıyorum. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızın 100. Yılı kutlu olsun.
Cumhuriyet eve sığmaz. Pencere ve balkonlarımızdan cumhuriyete olan bağlılığımız ve inancımızı bayrağımızla selamlıyoruz. İnsansız, sessiz sokak ve caddelere yüreğimiz den çıkan sesimizi, coşkumuzla birleştirip buluşturuyoruz. Yankılanıyor duvardan duvara.
Sen; Ülken yere düşerken ve sana bakarken gidemedin. Fikirlerini rehber edindik. Bu gün ve yarınlarda seni, arkadaşlarını ve mücadele kahramanlarını daha gür alkışlıyoruz alkışlayacağız. Lozan antlaşması ile kazandığın Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini; Çocukların, gençlerin ve tüm halkımızın yüreğindedir. Islanmasına izin vermiyorlar vermeyecekler. Rahat uyu.
Kutsal isyanın öncüsü ülke olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ile anıyoruz.
Pandemiye dönüşen Covıt-19 hastalık nedeniyle tüm dünyada yaşanan sorunlar, beraberinde başka sorun, kaygı ve endişeleri de taşımıştır. Yaşadığımız olumsuzluklar bilimin öncülüğünde çözülecektir. Yeniden yürekten ve candan merhaba diyeceğimiz günlere yakınız. Yeter ki umudumuzu tüketmeyelim. Hiç bir sorun yoktur ki içinde çözümü de barındırmasın.
Saygıdeğer okurlar! Hepimizin çabası yeniden daha iyide, güzelde buluşmaktır. Bölgemizde yaşanan sorunlara ilişkin düşüncelerimizi ifade etmek, önerilerimizi, sunmak ve bunların paylaşmak bir yurttaşlık görevi olduğunun bilincindeyiz. Çay üreticilerine ilişkin araka arkaya alınan kararları izliyor ve okuyoruz.
İl dışındaki çay üreticilerinin bölgeye gelişlerini bir güvenlik sorunu gibi gösterilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Biz çay üreticilerini hastalık yayma risk kategorisinde değerlendirilmesi kabul edilemezdir. Hastalığı yaymak değil hasadını yapmak için gelmek istiyoruz. Taleplerin doğrudan dinlenilmediği, alınan kararların eksik ve dolaysıyla yanlış olduğunu düşünüyorum. Alınan kararlar çay üreticilerini toprağından koparmakla eşdeğerdir.
Ne güzel. Yurt dışından binlerce insanımızı getirip moral konseri düzenleyebiliyoruz. Çok güzel. Üretici olarak sorularımız ve sorunlarımıza yanıt arama telaşındayız.
Çay Kur'a soruyoruz; İl dışından çay üreticisi olarak kaç kişi gelecekti? Rize Valisi başkanlığında üreticilere ilişkin alınan kararları içeren basın açıklamasındaki ‘’Üreticilerin de düşünceleri alındığı’’ ifade edilmiştir. Toplantıya katılan aynı zamanda çay üretici olan muhtarları mı kastediyorlar? Alınan karalar il dışındaki çay üreticileri tarafından ağır eleştirilere neden olmuştur.
Merak ediyoruz; Alınan kararlara karar alıcıları inanıyor mu? Gerçekleşmesi mümkün olmayan vefa sosyal destek grupları ile sorunun çözüleceğini vaat ediyorsunuz. Sorunun çözümünde alternatifi olarak gösteriyorsunuz. Tabi tabi otu temizleyecek, teleferiği de çekecek... Arazileri de sanalda biri gösterecek vs. Üreticileri oyalamayın, yormayın lütfen! Bölgenin can alıcı sorunu, covıt-19 virüsünden daha çok konuşulmayı çoktan geçmiştir. Endişe ve kaygıların ardı arkası bitmek bilmiyor Sayın Valim.
Önerim; İl dışındaki çay üreticilerini bir oraya bir buraya, bir sağa bir sola koşturmadan. Çay Kur’a kayıtlı her yaştaki üreticilerini, bağlı bulunduğu muhtarlıkların tespit etmesi. Gelmek isteyenlerin matbu seyahat izin belgelerini, mülki amirlerin onayı ile, ilgililere veya yakınlarına sanal ortamda gönderilmesi. Yoğunluğun önlenmesi için zaman aralığı takvimini oluşturulması. Hasat başlamadan bir an önce seyahat izni verilmesidir.
On dört gün sosyal izolasyon sürecinde evde kalacak üreticileri; Sağlık Bakanlığı ‘’Hayat eve sığar’’ uygulaması, muhtarlıklar ve güvenlik kurumları görevlileri tarafından izlenmesi, denetlenmesini öneriyorum. Sorunun yeniden ele alınmasını bekliyoruz. Yaşadığımız sürece katkı sunmak ben bilirimden çok, biz biliriz e evrilirse sorunların çözümüne katkı sunacağını düşünüyorum.
Anlayın artık; Yetkililere sesleniyorum. Alınan kararlar üreticileri toprağından uzaklaştırmak anlamına geliyor. Yeni sosyal ve psikolojik sorunlar yaratmaktadır. Sayın Valim; Ülkemizde ve dünyada olağanüstü sorun yaşanmaktadır. Biliyoruz ki her sorunun içinde, sorunun da çözümü vardır. Alınan bu kararlar çözüm değil, yeni sorunlar yaratacaktır. Tez elden vazgeçin ve yeniden değerlendirin lütfen. Ülkemizi seviyoruz, evde kalıyoruz. İşi olmayanlar lütfen! Evde, sanatta, bilimde Cumhuriyet’te kalalım. Eleştiri, öneri ve yorumlarınızla katkı sunmanızı dilerim.
Değerli Ahmet Üst kardeşim duygu ve düşüncelerine katılıyor ve çabalarının başarıyla sonuçlanmasını diliyorum.
TBMM nın açılışın önemini ve bölgenin sorunların çok güzel ifade ettiniz. Beyninize, kaleminize , yüreğinize sağlık
Öncelikle kurtuluş savaşında mücadele eden, M. Kemal Atatürkü ve ekibini, hatta Erzürümlü kara Fatma yı de saygıyla anıyorum. Gerçekten şehir dişinda yaşayan çay üreticiletin çok büyük sorunları var. Bizleri kendimizle başbaşa bıraklar, hiç bir önemli bir gelişme alınmadığını görüyçrüz. Şehir dişinda yaşayan çay üreticileri cezalandırıyorlarmış gibi geliyor. Sebebi açık, muhalefet partının belediyelerin kazanması. Bizim adımızı karar verecekleri, bize hiç danışmadan gelmesinler, diye yasak oyuyorlar. Sen benim sağlık kontrolumuyapamıyorsan, evdekarantına da kalmamızı uygun görüyorsun, yanı sizin sağlık konrolunuz çöktüğü için bizi eve kapatıp, düs payı veriyorsunuz. Bunu bilin ki lazlar olarak her zaman hakkımızı savunmasını, sedimizi yüksetilmesini biliriz.
Sevgili Ahmet, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 100.yılı kutlamaları olağanüstü bir döneme denk düşsede olağanüstü tanımladınız kutlamaları.Ben de sizi kutlarım. Diğer bir konu, Yöremizi yakından ilgilendiren ÇAY sorunudur.Mart ayında başlayan bu süreçte herkes konuştu Çay kur ve bağlı bakanlık konuşmadı.topu valilere attılar.İktidara taşören sivil kuruluşlar gübre dökmeyin ikinci sürgünde dökülmesi daha yararlı gibi açıklamalar, üzülerek belirtmek istiyorum kurumsal ilişkimin bulunduğu partinin yetkilileride paylaşarak katkı sundular.İşin özü üreticilerin örgütsüzlüğü karar alma sürecinin dışında kalmasına neden olmakta. Çay hasadı ayrı bir sorun.İl dışındaki üreticilere uygulanan yöntem(kuralsızlık)doğru değildir.Devletin aslı görevi vatandaşa kolaylık sağlamaktır.Fındıklı ve Arhavideki yerel insiyatif başarılı olursa( ki inancım sonsuz)ilerisi için ışık tutacak.
23 Nisan günü "çocuk bayramına" sahip tek ülke olmanın onurunu yaşadık. Bu bayramı bizlere yaşatan Mustafa Kemal Atatürk'ü ve dava arkadaşları başta olmak üzere emeği geçen tüm halkı saygı ve minnetle anıyoruz. Bence tüm yurtta çok güzel ve anlamlı kutlama çalışmaları vardı. Bu duyguları kalbinin derinliklerinde hisseden tüm halkı saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Çay üreticisinin sorunları akıl ve mantığın hakım olacağı bir anlayışla çözüm bulmalıdır. Bu da üreticilerin düşünceleri dikkate alınarak çözüm bulur.
Sonuna kadar haklısınız... Keşke üretici üretemiyorken,tüketici tüketecek güce sahip değilken,hala siyaset yapma derdinde olunmasa da,insanların sadece ihtiyacı olan verilse..üstelik böyle bir halde iken ihtiyacımız olan tek şey destek.
devlet üreticinin yanında olmalıdır.soruna köstek degil destek olmalıdır.gelecek insanları belirlersin alırsın 14 gün karantinaya. herkes bakar işine aklı selim hareket edilirse sorun kendi çözülür.
Sorunu en kısa zamanda çözmeleri gerekiyor. Bu sorun,Doğu Karadeniz insanın temel sorunudur. Çayın budaması,gübrelenmesi,otlarının temizlenmesi gibi. Çay tarımı yapan insanların en kısa sürede köylerine,çay alanlarına gitmelerine izin verilmeli. Giden insanlarımız kendilerini 14 günlük karantınaya alırlar,bizim insanımız bilinçli ve duyarlıdır. Aynı duyarlılığı üreticileri düşünerek yetkililerin uygulamasıdır. Bu beklenti karşılanmalıdır.
Istanbudan merhaba ahmet duygularını çok güzel anlattın.hepsine katılıyorum üretim olmadan evde nasıl yaşayacağız bunu düşünmüyorlar.40 gün oldu evdeyiz daha ne kadar sürecek belli değil önlem alinarak üretim sürdürülmesi.
Virüsün henüz bulaşmamış olduğu çay müstahsili hemşehrilerimizin bir yolculukla memleketlerine dönmelerinde herhangi bir sakınca görmemekteyim. Hemşehrilerimizin mağdur edilmeyeceğini umuyorum.
Merhaba,öncelikle emeğinize sağlık diyoruz.Pandemi ,örtüyü kaldırdı ,işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşama koşullarının ne kadar insanilikten uzak olduğunu bir kez daha ortaya koydu.Pandemi ile mücadele bugün emek ve demokrasi mücadelesi görevi olarak önümüzde duruyor.Bir çok sektörde olduğu gibi çay üreticilerinin birikmiş ve bugün aciliyet taşıyan sorunları vardır. Bugünlerde cay üreticilerinin sorun ve talepleri konusunda bir imza kampanyaları olduğu başında yer aldı. Bölgeden bir ses olunması önemli ve anlamlıdır. Kolay gelsin..
Sayın Hocam bu süreçte tarım üretimine yönelik alınacak tedbirlere değinmeniz çok önemli. Bölgenin en önemli geçim kaynağı olan çay üretiminin aksamaması, geçimini bundan sağlayan kesimin mağdur olmaması için düşüncelerinize katılıyorum. Sevgiler selamlar
Ülkemizin zor günler geçirdiği şu günlerde alınan kararlar halkın işini kolaylaştıran ve bu zor günleri daha rahat atlatmamızı sağlayacak nitelikte olmalı. Bu anlamlı yazı icin sizi tebrik ederim.
Sayın sevgili Ahmet ÜST Özel teşekkürlerimi içtenlikle iletiyorum.Sen bir harikasın. Başarılarla dolu eğitimci kariyerine iletişim alanında da çok önemli roller üstlendi.Görüşlerini bizimle içtenlikle paylaşma nezaketi gösterdiğini için ayrıca teşekkürler.Hayatın bu zor günlerinde herkesi aydınlatıyorsun.Kalemine sağlık.
Cumhuriyet insanın kalbine sığar ve şeklinide oradan alır...Güçte inanarak seçtiğimiz milletvekilleri ile oluşan TBMM ile tanımlanmalıdır....Yazınız dişündürüyor, ekleme yapası geliyor insanın...Üretim ve tarıma dair virüs süreci düşüncelerinize katılıyorum...Kaleminize sağlık...
Çay konusunda, Rize valiliğinin almış olduğu kararı bu güzel yazınızdan öğrendim. Dost acısı, ben böyle bir yazının başlığını çay bağlantılı koyardım. Başarılar.
Yazdıklarına kesinlikle katılıyorum. Üretim özeliklede tarım üretimi durmamalı durdurulmaması gerekiyor.
Çok önemli bir konuyu gündemine aldığın için sizi kutluyorum.Salgın sonrası tarım alanında yaşanacakları önceden görmek ve şimdiden önlemleri almak konusundaki uyarılar İÇİN teşekkür ederi sağlıklı günler dilerim.
Sevgili hoca.Kutlamak istiyorum sizi kanayan yaraya barmak bastığınız için.Sesinizi duydum çok memnun oldum.Selamlar hoca
Sermayenin ihtiyacı ola alanlarda üretim devam ediyor.Vatandaşın gereksinimi olan alanlara engel çıkarılıyor.
Sayın Ahmet Hocam! Çok kolay yolu var bu sorunun ,ancak çözüm üretecek yönetici bulabilirseniz... Yalnızca üretici belgesi ve aile nüfus kaydı ve 14 günlük karantina yeterlidir... Selamlar Olsun..
Güncel bir soruna çözüm önerileriniz çok güzel. Selam ve sevgilerimle.
23 nisan akşamı gösterdi ki atatürk sevgisi hiç bitmeyecek il dışındaki çay üreticilerine yapilan seyahat kısıtlaması doğru değil önlemler alınarak seyahat izni verilebilir di
Tebrikler hocam inşallah sağırlar duyar
Bu çay sorunu üretici temsilcileri, sivil toplum temsilcileri ve çayda örgütlü sendika temsilcilerinin ortak önerileri dikkate alınarak çözülmelidir. Ahmet bey bu sorunu gündeme getirdiğin için teşekkür ederim. Çünkü bu hem müstahsil hemde çalışan ve ekmek parasını kazanan yoğun bir gurubu ilgilendiriyor. Dileğim sorunun bir an önce çözüme ulaşmasıdır. Sevgiler sunarım.
Kalemine, yüreğine sağlık güzel insan.Dülündüren, Yaşamı güzelleştiren bir birinden değerli yazılarını keyifle okuyor, faydalanıyorum. Kolaylıklar diliyorum, Çok selamlar, sevgiler. Ahmet Kaya- Chp Trabzon Milletvekili
Elimizden yorum yaptığımız bu cihaz ile bu günlerde sanal alışveriş e zorlanmaktayiz. O sanal alışverişi yapabilmek için bir aylık gelirin yanında birde herhangi bir bankaya ait internet bankacılığı olmali. Geliri olmayan cay üreticisi çay i toplayıp satabilecek ki sanal alışveriş yapması için hesabına para yatsın. Çay öyle bir ürün ki bekleme şansı yok.yani zamanın da toplanmaz ise çay yerine gübre olmaktadır. Yetkililer çay in gübre olmasina karar vermisler ise geregini yaparak ibanlarina sanal alışveriş icin paraları yatırdılar lütfen.
Dün Rize valilikte yapılan ve her kesimden katılım sağlanan toplantıda ne karar alındı... Açıklanan karar lar ertesi gün değişiyor.vee bu durum üreticilerin dağınık kafasını daha da dağıtıyor.... ilçe , ilçe dışardan gelecek insanlarımız karantinaya alınamaz mi...yurt dışından gelen binlerce insan karantina ya alındı..her ilçeye üç yüz, beş yüz kişi gelse bunları kontrol etmek.. bir sistem konarak sağlıklı bir süreç yürütmek gerçekten çok mu zor... iddia ediyorum... yöre de yaşayan bizler yetki verilsin... ilçe ilçe.. köy köy bunu sağlarız.
Çözüm önerileri çok güzel. Dilerim yetkililer tarafından ciddiye alınır.
Çark dönsün üretimi durdurmayalım diyorsunuz. Binlerce insan fabrıkalarda çalışıyor. Iyi güzel de Çay Kur fabrıkalarının çarkına kim su taşıyıp çevirecek. Çay üreticierine evde kalın diyorsunuz. O virüsten korunuyoruz bir aydır, açlıktan nasıl korunacağız.
Duyun sesimi. İstanbul’dan sesleniyorum. Çay üreticisiyim bir buçuk aydır evde kalıyoruz. Artık gelirler giderleri karşılamıyor.İmdaaaat.
Öncelikle 23 nisan egemenlik ve çocuk bayraminizi en içten duygularımla kutlarım. Eğitim, sağlı, yargı, hayvancılık ve tarım sökteri bitirdikleri gibi, bizler şehır dışında kalmak zorunda olan çay üreticileri olarak büyük bir sorunla burun burunayız. Zamanında çok istemiştik memleketimizde, uzak dıyarlarda yaşamayı. İş yok, aş yok, sanayı yok, fabrılaşma yok. Tabıkı hayatımızı ıdame etmek, aile kurmak için çalişmak zarundaydık. Mecbur kaldığımız için şehir dişinda yaşamak zorunda bırskıldık. Çok mu istiyorduk, sevdiklerimizden uzak ysşamak, kesinlikle hayır. Bana göre bir ülkede sağlık ve eğitim ilk sırada önemsemelifir. Sağlık sorunu çöktüğündan, bizim gibi üreticilerin sağlık sorunu giderilemeceği için karantında kslmak zorunda bırakıyorlar. Her türlü ulaşım a yasak koyuyorlar. Binlerce şehir dişinda yaşamak zorunda kalan üreticilere kim kulak verecek, nasıl sesimizi duyuracağımızı bilemiyoruz. Ne basına ne medyaya güvenebiliyoruz. Şehir dışınds üreticiler isyanda, perişan,
Hayat eve sığar ancak insanlar temel ihtiyaçlarını karşılaması durumunda, gerekli önlemler alınarak üretim engellememelidir.