Bursa, Türk Sanat Müziği 'nin kaynağıdır, merkezidir denilse yeridir. Çok tanınan ve sevilen bestecileri, çok ünlü ses sanatçıları ve onlarca korosu bu savı destekler. Bu akşam Bursa' nin sevilen ve tanınan bestecisi Avni ANIL anıldı.
Nilüfer Türk Müziği Derneği ile
Proje Sanat Derneği' nin birlikte düzenlediği anma gecesi çok görkemli geçti.
Gece Avni Anıl' in kendi sesiyle anlattığı özgeçmiş ile başladı. Hemen ardından Bursa'nın gururu, sanat güneşi Zeki Müren’in okuduğu Rast makamındaki şarkıya koro eşlik etti. Rast makamındaki
" Bir göz aşinaligi var aramızda" şarkısı okundu.
Usta besteci Avni Anıl 'in yaklaşık (150 ) yüzelli bestesinin olduğunu öğreniyoruz. İşin ilginç yanı tüm bu bestelerinin tümünün herkesçe bilinir ve okunur olması.
Rast makamını hicaz şarkılar izledi." Rüya gibi uçan yıllar" ile solist Cihan Atan 'in seslendirdiği, Gün be gün yaşanan o hatırayı " ile hicaz makamına geçilmiş oldu. Salonda kardeş korolarin ( İpekyolu Sanat Müziği Korosu vb.) bulunmasıyla sahne ile salonun uyumu olağanüstüydu.
Şef Remzi Çelikyay, anılarla, esprilerle, bilgilendirmelerle geceye renk katıyor. Bu arada Zeki Müren 'e ilişkin bir anıyı aktarıyor. Zeki Müren, körler okuluna davet edilir. Okulu temsilen iki öğrenci ile buluşturulur. Öğrencilerden biri, " size dokunabilir miyim ?"diye sorar. Sanatçının izin vermesi üzerine öğrenci elleriyle Zeki Müren 'i inceler.
" Sesiniz kadar yüzünüz de güzelmiş." der. Aynı olay diğer öğrenci ile yaşanır.
Konser başlamak üzeredir. Sanatçı, öğrencilere sorarak konserine başlamak ister.
" Sizin benden istediğiniz bir şey var mı? diye sorar.
Çocuklar, " Sevmiyorum seni artık, gözlerimi geri ver" şarkısını bu şarkıyı isteyince gözleri dolar, yaşlar yanaklarindan süzülerek okur bu şarkıyı. Ve bu şarkıyı seslendirir koro.
Bu kez, çocukluğundan bu yana sanat müziği ile iç içe olan Tuna Tepecik, sahnedeki yerini alır. " Şarkılar söyle o sahillerde" adlı şarkıyı seslendirir. Gittikçe olgunlaşan sesi ve kendine özgü yorumu ile büyük beğeni toplar, alkış alır. Koronun söylediği " Gözlerin kömür senin" şarkısından sonra Hüzzam makamına geçilir.
"Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun, gelmiyorsun " şarkısını solist Arzu Çakır yorumladı. Kanun ile yapılan giriş taksiminin ardından Mediha Özdemir,
" Şu yalan dünyayı aşksız geçirme,
Gönülden gönüle akiver gitsin ." diyerek yaşamın aşkla güzelleşecegine vurgu yaptı. Koro, " Ağlaya ağlaya giderim" derken bile coşkulu, neşeli ve kıpır kıpırdi.
Şarkılar, neşeli ve hareketli olunca, sahne ile salon butunleşince, coşku tavan yaptı. Sazlar coştu, koro coştu, salon coştu. Bütünleşti herkes ezgilerle. Hele ritim sazlar görülmeye değerdi. O ne istek, o ne arzu, o ne coşkuydu öyle?
Salonun hop oturup hop kalktığı şarkılardan sonra
Suzidil makamına geçildi.
" Unutamıyorum, unutamıyorum, gecem yok artık gündüzüm yok " bestesini
Ali Nihat İrkorucu, yorumladı.
Genç bir solist İsmail Çakır,
"Kurumuş topraklar gibi öyle unutulmuş" gibi çok zor bir şarkıyı çok güzel yorumladı. Yine ilginç bir olay yaşandı. Daha önce şarkı seslendiren
Arzu Çakır' in oğlu olmasıydı.
Bu arada Remzi Çelikyay'in bir ozelligine değinmeden geçemeyeceğim. Şef gençlere ve çocuklara çok önem ve değer verir. Tuna Tepecik ile İsmail Çakır, bunun somut kanıtıdır. Hele çocuklara bayılır. Her konserde mutlaka üç beş çocuğu sahneye çıkarır. Onların kulağını sanat müziğinin ezgileriyle tanıştırır. Çünkü gelecegimizdir onlar bizim.
Şarkılarla eğlenir, şarkılarla hüzünlenir, şarkilarla coşariz. Yaşamın her anında bizimledir şarkılar. Yaşamımızda bunca yer eden şarkıları kimileyin lanetleriz.
" Öyle dudak büküp hor gözle bakma ,
Ah bu şarkilarin gözü kör olsun! " diyerek duygularımızı yansıtıriz. Kimileyin de
" Safalar getirdiniz safa geldiniz" derken coşkunun duraklara çıktığı anları yaşarız.
Coşkulu dakikalara bir anı daha sığdırmak gerek. Şef Remzi Çelikyay, yıllar önce Gönlü Ferah otelinde alır. Yukarılarda soylemiştik. Sahnede bilinen ve çok okunan birv şarkıyı söyler. Avni Anil, kendisini cagirtir. " Bu şarkı yoruldu artık, dinlendirelim biraz." diyerek bir uyarıda bulunur. Böylece şarkıların da yorulabilecegini ogrenmiş olur. Bu anıdan sonra Nihavend makamına geçilir.
Geçiş taksimi Klarnet ile yapılir. Öylesine ustaca bir taksimdir ki bu, akıllara Şükrü Tunar, Mustafa Kandıralı gibi ustaları getirir. Ardundan
" Gözlerin bir aşk bilmecesi sorar " yorumlanır. Günseli Kayhan ise " Bir alev bir ışık senin bakışın "' diye bir sevgiliye söylenebilecek en güzel sözü söyler.
Remzi Celikyay' in konserlerinin bilgilendirici, öğretici, eğitici bir özelliği de vardır. Salt şarkı söylenmez bu dinletilerde. Dinleyiciler pek çok şey öğrenir bu konserlerde. Besteci Avni Anıl hakkında da bilgi sahibi oluyoruz."Bir özelliği de çağrılan her yere gitmeseydi. Avni Çelebi diye anılırdı." diyerek öğretti bu yönünü bizlere.
Her yer için, her şey icin, her güzel için şarkı bestelenir. Sevginin, barışın, kardeşligin kenti Mudanya için, Mudanya güzeli için de şarkı bestelenir elbet. " Marmara incisi en güzel diyar,
Mudanya güzeli zeytin gözlü yar ". Koro seslendirdi.
Fatma Gokgurler,
" Bir kere bakanlar unuturmuş derd-i günahı " dedikten sonra
koro " Mihrabım diyerek sana yüz vurdum " diye yanıtladı. Sonra da yıllardır biriken özlemi yansıtan " İçimde nice uzun yılların ozlemi var " şarkılarıyla son buldu bu güzel, bu eğlendirici, bu neşeli gece.
Sazlar bir başka coşkuluydu bu gece. Sazlar coştukça koro coştu. Sazlar coştukça salondaki dinleyiciler coştu. Hepsi buluştu, bir yürek oldu. Tüm yürekler birleşti. Birlikte söyledi, birlikte coştu, birlikte çarptı tüm yürekler.
Bitmek bilmeyen bir enerji ve coşku yaşandı bu gece. Bize bu geceyi yaşayanların enerjisi ve coşkusu hiç tükenmesin. Sürsün sonsuza dek. Teşekkürler hepinize.