Yazının başlığı çok kapsamlı. İçeriği dolu dolu anlamına geliyor. "Türkiye Yüzyılı" kavramı, bilimin yol göstericiliğini, sanatın yaratıcılığını, aydınlık geleceği, çağdaşlığı, uygarlığı usumuza getiriyor. Model, "örnek alınacak kişi ya da nesne" dir.
Giriş bölümünde;
" On yıllık bir çalışmanın ürünü. Konu ile ilgili olarak çalıştaylar düzenlendi, toplantılar yapıldı, binlerce öğretmen ve akademisyenin görüşüne başvuruldu. Yoğun ve kapsamlı bir çalışma yapıldı. Gelecek öğretim yılında uygulanmaya başlanacak" denilerek açıklama yapılmış.
Gerçek böyle midir? Tüm kurum ve kuruluşların, Sivil Toplum Kuruluşlarının, üniversitelerin görüşüne başvurulmuş mudur? Gerçekten model olabilecek, örnek olabilecek bir müfredat mıdır? Yoksa süslü sözlerle gerçeklerin üstü mü örtülmek istenmiştir? Bence soru işaretleriyle dolu bir eğitim izlencesidir.
Bu müfredat, usa ve bilime dayalı, herkesi kapsayıcı, herkesin görüşüne başvurularak oluşturulmuş bir müfredat değildir. Çünkü daha adı bile kendini ele vermiştir. "Türkiye Yüzyılı" AKP' nin seçim sloganıdır. Ulusal eğitim politikası değil bir siyasal partinin eğitim politikasıdır.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli demek, AKP'nin eğitim anlayışını ortaya koyan bir çalışmadır. Ülkemizin bir parti devleti olduğunu kanıtlar. Hazırlanan bu modelin de tek parti devletinin ideolojisini yansıtır.
Bu müfredat, bilimsel değildir. Tekdüze bir gençlik, aynı modelde insan yetiştirmek amacını taşımaktadır. Okumayan, sorgulamayan, salt itaat eden, biat eden bir kuşak yetiştirmeyi amaçlayan bir modeldir. Çünkü bu müfredat, bilimsellikten uzak, bilimsel dersler değil, dinsel içerikli kavramlarla bezenmiştir. Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik gibi düşündürücü, bilimsel ve evrensel dersler bir angarya gibi görülmektedir. Daha çok, Peygamberin Hayatı, Kur'an'ı Kerim, Din Kültürü ve Ahlak, Temel Dini Bilgiler gibi dinsel içerikli dersler öne çıkarılmıştır.
Mühendislik okuyacak bir öğrenci matematik ( türev, integral vb.) öğrenmeden üniversiteye gidecektir. Matematik bilmeden yapılan evler, bir depremde yerle bir olacaktır. Evrim kuramından ,Darwin'den söz etmeyen okutulan bir Biyoloji dersinden hayır gelir mi? Çocuklarımıza, 4. sınıftan başlayarak 12. sınıfa dek her yıl kesintisiz olarak Din Kültürü ve Ahlak, Peygamberin Hayatı, Kur'an'ı Kerim gibi dersler öğretilerek güya erdemli ve etik değerlere bağlı kişiler olmaları sağlanacak.
Erdem, değerler eğitimi ve eylem adı altında çocuklara adalet, saygı, sorumluluk gibi değerler öğretilecekmiş. Ayrıca duyarlılık, acıma, temizlik, estetik, çalışkanlık, alçakgönüllülük, sabır ve tasarruf gibi erdemler kazandırılacakmış. Böylece huzurlu insan, huzurlu toplum yaratılacakmış.
Gel de inan. Gel de gülme. İktidarın bir tane erdemli, değerlere saygılı birkaç eylemini anlatın. Adalete inanan, sorumluluk içeren, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, Anayasa’ya, yasalara, hukuk kurallarına uygun davranışlarını, uygulamalarını gösterin. Gençlere duyarlılık, estetik, temizlik, sorumluluk, tasarruf, çalışkanlık konusunda somut bir örnek verebilir misiniz?
Neymiş efendim! Çevreye duyarlı bireyler yetiştirilecek, yaşanabilir bir çevre yaratılacakmış. Kaz dağları 'ni çölleştiren, altın arayacağım derken ormanları yok eden, siyanürle toprağımızı ve suyumuzu kirleten başkalarıymış gibi. Akbelen ormanları, İliç'te toprak altında kalan işçilerin sorumluluğu kimlerde acaba? Maden arama izni ve onayı veren bakanlar, belediye başkanları, il yöneticileri nerede şimdi?
Bilimsel ve evrensel olmayan bir müfredatla çağdaş eğitim yapılamaz. İnsanlar, erinçli ve mutlu olamaz. Ülkemiz kalkınamaz. Üreten bir ülke olamaz. Çağdaş uygarlığı yakalayamaz.
Tüm siyasal partiler, Akademik Odalar, Dernekler, Sendikalar, bu konuda sessiz kalmayın. Görüşlerinizi açıklayın. Tepkilerinizi dile getirin. Yoksa atı alan Üsküdar’ı geçer. Yol yakınken bu müfredatın uygulanmasına onay vermeyin.
Eğitim, ulusal olmalıdır.