Son zamanlarda özellikle büyük şehirlerde sıkça rastladığımız bir manzara artık ilçemiz Pazar’da da var: Kaldırımlarda, parklarda, hatta çocuk oyun alanlarında hızla geçen motosikletler… Bir yere yetişme telaşı mı, yoksa kurallara karşı gelişen umursamazlık mı bilinmez, ancak bu durum artık sadece rahatsız edici değil, tehlikeli de olmaya başladı.
Yaya yolları; çocukların, yaşlıların, engellilerin ve hepimizin güvenle yürüyebileceği alanlardır. Bu alanların motosiklet sürücüleri tarafından adeta bir kestirme rota gibi kullanılması, sadece trafik kuralı ihlali değil, aynı zamanda yayaların can güvenliğine açık bir tehdittir. Bugün bir motosiklet kaldırımda süratle yanınızdan geçiyor, yarın belki bir çocuğa çarpıyor. Bu, "kaza" deyip geçilemeyecek kadar ciddi bir sorundur.
Bu tür davranışların arkasında genellikle "zaman kazanmak" ya da "trafikten kaçmak" gibi bahaneler olsa da, bu bahaneler insanların hayatını riske atmayı haklı gösteremez. Kısa bir yol kazanmak uğruna bir hayatın kararmasına sebep olmak ne vicdana ne de hukuka sığar.
Yetkililer bu konuda daha sıkı denetimler yapmalı, okul önlerinde kaldırımlarda motosiklet sürenlere ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Ancak bu sadece denetimle çözülecek bir mesele de değil; sürücülerin bilinçlenmesi, saygı ve empati duygusunu kaybetmemesi de şart. Unutulmamalıdır ki, bugünün motosiklet sürücüsü, yarının yaya hedefi olabilir.
Yollar sürücülere, kaldırımlar yayalara aittir. Lütfen herkes yerini bilsin. Çünkü şehirler, ancak hep birlikte saygı gösterdiğimizde yaşanabilir olur.
