Öğretmenler!
Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Millet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister! M. K. ATATÜRK
Ülkemizde 24 Kasım Günleri Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bundan dolayı bende bu yazımda öğretmenin eksik yanlarını ve olması gereken öğretmen profilini ele alacağım.
Öğretmenin topluma borcu vardır. Toplumu aydınlatma borcu… Onun için önce kendisi tutuşacak, aydınlanacak ve sonra aydınlatacak. Okuyacak, çok okuyacak ve okumayı sevdirecek.
Meslek hayatımda kitabı eline almamış, okumayı sevmemiş, gazete bile okumamış öğretmenlerle karşılaştım. Hem üzüldüm hem de onlar adına utandım. Bir öğretmen okumaz mı, kitabı sevmez mi ve bunlara öğrenci teslim edilir mi? Bunları düşünmeden edemedim. Bu arkadaşlar çocuklara ne vermişler, ne verebilirler ki? Okumadan, okutmadan ve okuma alışkanlığını kazandırmadan mesleklerini sürdürmüşler. Talimatla dayatılan ders kaynak kitaplarından elde ettikleri ezber bilgileri çocukların beyinlerine doldurmuş, onları bilgi hamalı bireyler haline getirmişler.
Ezber bilgileri değerlendirme ölçüsü de hafızanın durumuna bağlıdır. Hafıza kuvvetli ve ezber bilgiyi tutma becerisi çoksa başarılıdır. Öğrenci başarısı en kısa sürede en çok test ve soru çözmek, yanıtlamakla ölçülür. Burada çocuğun bildiklerinden yola çıkarak yeni bir şeyler üretmesi, özgün ve özgür düşünmesi hiç önemli değildir. Hatta düşünüp, düşüncesini ifade eden öğrenciye, izin almadan konuşmakla saygısızlık yaptı yaftasını yapıştırır ve şüphe ile bakılır. Böylece bu ezber eğitim sistemini uygulayan ve okumayı sevmeyen öğretmenlerin elinde çocuklar adeta katledilir. Kitabı ve okumayı sevmeyen; karşılaştığı her sorunu kaba kuvvet ve şiddetle çözmeyi alışkanlık haline getiren; kişiyi beynine göre değil cebine ve maddi zenginliğine göre değerlendiren bireyler ortaya çıkar.
Çocuk ne yapsın? Rol model olarak seçtiği, evde anne-babası okumaz, okulda öğretmen kitap eline almaz, TV ler de şiddet içerikli dizi ve filmler… Bu konuda duyarlı velilere bir önerim var. Çocuklarını okumayı seven, okuyan öğretmenlerin ellerine teslim etsinler. Zira başarılı olanların tek şansı, eğitimin ilk yıllarında iyi bir öğretmene rast gelmeleridir. Ne zaman başarılı birini görsem ilk öğretmeninin kim olduğunu sorarım. İyi öğretmenler kitaptan naklederek değil, yürekten katarak öğretenlerdir. Öğretmenlik, çocuğun kalbine dokunabilmektir.
“Öğretmen kapıyı açar, içeriye kendin girersin.” C.H.Yang
İyi bir öğretmen aynı zamanda iyi bir öğrencidir. Öğrenci ile hayat boyu öğrenen kişidir. Bir öğretmen öğrenmeyi keserse öğretmeyi de keser. Böylece sabitleşir. Yol göstermeyen bir işaret levhası haline gelir. Öğretmen, öğretmen olabilmek için önce öğrenen olmalı, öğrenci kalmalıdır. Ömür boyu sürecek bir öğrenci…
“Öğretmenlik Tanrı mesleğidir” Hz. Ali
Yukarda öğretmenlik meleğini Sandviç sistemine benzeterek değerlendirdim. Önce dost acı söyler türü eleştiriler ve sonra olması gerekenler… Umarım meslektaşlarım beni af eder.
Not:
Sandviç: ekmek arası önce tatlı ve normal gıdalar ( peynir, helva vb gibi) sonra tuz, turşu ve biber gibi acı malzemeler konularak yapılan bir yiyecek)
24 Kasım Öğretmenler Günü tüm meslektaşlarıma kutlu olsun!
33 yıl yetmez. Aktif olarak çalıştığın yıllara deneyimlerini ekleyip geride gelenlere ışık olacaksın. Sen zaten iyi bir ışıksın,aydınlatıcısın. Katkıların için teşekkür ederim!