Babıl Kralı Hammurabi kanunu; “Çürük yapılan ev yıkılırsa ve sahibi ölürse evi yapan usta öldürülsün.” M.Ö ye ait eski bir kanun…
Deprem Nedir? Nasıl Meydana Gelir?
Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle anı olarak ortaya çıkan titreşimler dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsmasıdır.
Depremler tektonik plakaların hareketi ve fay hatlarında sıkışan potansiyel enerjilerdir. Bir diğer deyişle anakaralar arasındaki sürtüşmedir.( Bilim insanları son depremde Türkiye’nin 3 metre batıya kaydığını söylüyorlar.)
Deprem gibi felaketlerden doğaüstü güçleri sorumlu tutmak, ilahı bir uyarı olduğu inancı eskiden günümüze dek gelen bir anlayış… Dünyayı boynuzları üzerinde tutan öküzün kafasını sabit tutmaması sonucu olduğuna inanılmış... Günümüzde de bazı cahil ve hurafe seviciler tarafından sınav, günahların karşılığı olarak yaratanın bir gazabı olduğu söylene gelmiş.
Evet, bu bir sınavdır ama din ve inançları sorgulama sınav değil. Bu sınav ve sorumluluk, çürük binalarda yaşamaya mahkûm eden, eğitimsiz ancak parası olduğu için bu işi üstlenen ahlak yoksunu mutahıt, taşeron, inşaat ustasının ve buna göz yumanların sınavı ve sorumluluğudur. Depreme dayanıksız, temelsiz ve fay hattı üzerinde yapılan binalarda yaşamaya zorlayanların suçudur.
Ülkemizde Büyük Depremler
1939 yılı Erzincan depremi 7,9 şiddetinde; 1999 yılı Gölcük, Düzce depremi 7,4 şiddetinde; 2003 yılı Bingöl depremi 6,4 şiddetinde; 2020 yılı Elazığ, İzmir Seferihisar depremi 6,8 şiddetinde
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Pazarcık merkezi olmak üzere Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Hatay, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana depremi 7,7 şiddetinde.
Depremle Yaşamak
- Depremlere dayanıklı binalar yapılmalı. Japonya’nın uyguladığı raylı, yaylı, germeli, sismik izolatör sistemlerini öğrenip uygulamaya koymalı,(Japonya’da 9 şiddetindeki depremler sivrisinek vızıltısı gibi hissedilir)
- Çürük, temelsiz, fay hattı üzerinde yapılmış binalarda oturulmamalı, bu tür binaları tespit edip önlemini almalı, kentsel dönüşümle yeniden yapılmalı,
- Dikey mimariden yatay mimariye geçilmeli, binalara üçten fazla kat mülkiyeti verilmemeli, zemin etüdü yapılmamış insiz bina yapılmamalı.
- Temel eğitimin ilk yıllarından itibaren deprem farkında lığını benimseten eğitin verilmeli,
- AFAD, AKUT benzeri kuruluş ve oluşumları çoğaltmalı. Bu kuruluşları genişletip geliştirmeli. Her bölge veya ilde birer şubesi bulundurulmalı. Personel desteği yapılmalı. Eğitimli gençleri bu kurumlara teşvik edip yönlendirmeli.
Son olarak;
Deprem kader değildir. Her felakette;” Allah korusun, Allah beterinden saklasın!” demek işi yokuşa sürmektir. Kolayına kaçmaktır. Sorumluluk almamaktır.