Eğitimde temel etken öğretmenin karakteridir; hiçbir müfredat programı veya eğitim sistemi öğretmenin karakteri kadar çocuğu etkileyemez. D. Cüceloğlu
Laik bir devlette en laik olması gereken kurum eğitim kurumlarıdır. Çünkü eğitim, insanı biçimlendiren, bilinçlendiren bir aktivitedir.
Günümüzde bireyin eğitiminde ve toplumun şekillenmesinde öğretmenin yeri pek anlaşılamadı.
Cumhuriyet tarihi boyunca Köy Enstitülerini bir ayraç olarak kabul etmek gerek. Zira Köy Enstitüleri bir aydınlanma odaklarıydı. Köy çocukları eğitiliyor, öğretiliyordu. Yaparak, yaşayarak eğitimlerini sürdürüyorlardı.
Köy Enstitüleri kapatılmasaydı ülkemiz bütün sosyal, siyasal, ekonomik ve eğitim alanında sorun yaşamayacaktı. Töre adına insanlar canavarlaşmayacak, kızlarımıza ve kadınlarımıza yönelik baskılar, şiddet ve acımasızlık artmayacaktı. Enstitülü öğretmen yapıcı, yaratıcı ve üretici girişimleri ile köylüye yol gösterecek, rehber olacaklardı. Kalkınma köyden başlayacak, bu gün şehirlerdeki çarpık yığılmalar olmayacaktı. Onların ulus bilinci, insan sevgisi, hoş görü, sosyal gelişim, yetenek geliştirme ve kitap okuma alışkanlığı edinmeleri sağlanacaktı. Oy avcılığı, din istismarı, siyaset, ticaret, tarikat bağlantıları olmayacaktı.
İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden biri olan öğretmenlik mesleği eğitimi, ülkemizde hep tartışılmıştır.
Öğretmen yalnız bilgi taşıyan ve aktaran değil, bir rehber, kaynak tarayıcı, öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve öğrencisi ile birlikte sürekli öğrenen bir liderdir, olmalıdır. Sevgi ile bilgiyi kucaklaştıran, güven duyulan, güler yüzlü, canlı bir eğitim kaynağı…
Eğitim sistemimizin mimarları öğretmenlerimizin eğitimi; ciddi, dayanıklı, donanımlı ve kalıcı yapıda olmalıdır. Genel yapılarıyla üniversiteler, bilimsel özelliği ve kamu tüzel kişiliğe dönük yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan kurumlardır. Mesleki formasyon vermekten uzaktır.
M.K. Atatürk’ öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ demiştir. Bu gün eğitimimiz ve öğretmenlerimizin çözüm bekleyen bir yığın sorunlar vardır.
Hukukçunun hukuk doktoru, doktorun tıp, veterinerin, ziraatının, hemşirenin, ormancının, mühendisin, mimarın yetiştirdiği fakülteler gibi eğitimcilerin de Öğretmen Üniversitelerinde yetiştirilmeleri gerekir. Bunun hammaddesi ve kaynağı en dipten, ilköğretimden itibaren seçilmelidir. Nitelikli öğretmen yetişmesi için bu tür akademik alt yapı hazırlığı yapılmalı; çağdaş, bilimsel, pozitif düşünceye dönük, üretken, yetenekli ve donanımlı bireylerin öğretmen olmaları sağlanmalıdır.
Sevgili öğretmenim görüşlerinize katılıyor sizleri saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. Katkı yaptığın için sağol başkanım!
Öğretmenlik neden diğer mesleklere göreçok önemlidir ,konusu insanda onun için.Tebrikler ali Hocam..Önceki yazılarınızda olduğu gibi zevkle okudum.
Teşekkür ederim en has hemşerim!
tebrikler has hemserim.
Ali hocam tebrik ederim.dile getirdikleriniz çok anlamlı ve doğru olan şeylerdir. Malesef iyi eğitimli ve yurtsever namuslu insanları görünce birilerini afakanlar basıyor . Kullanabilecekleri cahil cuheladan hoşlanıyorlar artık.
Tebrik ederim sevgili Ali Günay görevde olmasan bile eğitimdeki devamlılığını her türlü taktire layık ışığına aydınlatmaya devam ediyorsun ne yazıkkki sizin gibi eğitimciler göz ardı ediliyor yeni yetişen nesillere haksızlık yapılıyor bütün ümüdimiz demokratik ortamda laik akla ve bilime dayalı özgür nesiller in yetişmesidir aydınlık her aman karanlığı yenecektir selam ve sevgiler
Teşekkür ederim hocam. Eğer bir nebze olumlu şeyler yapabiliyor,yazabiliyorsak bunda sizin de yadsınamaz payınız vardır
Ali bey,yazınızı kesintisiz okudum.seninleyim.aynı saflara çekmek gerektiğimiz çok birey var.çok çalışacağız çok.yazınız tebriğe şaya bilesiniz.başarılar dilerim.
Ali bey, seni emekli edenleri kınıyorum. Bu kadar bilgi birikimi olan bir eğitimcinin 10 senedir eğitim camiasindan uzaklaşık ayrılman nedeniyle, kendi kültür birikimli düşüncelerinle, kaleminle, kağıdınla ve kitabınla yoğrularak, emeklilik hayatinda, evinde vermiş olduğun tecrübendeki paylaşimlariyla halkımızı bilgi sahibi yapip yönlendiriyorsun. Senin şu anda yöneticilik yaptiğin Çamlihemşin ilçesinin Topluca köyündeki evin olmamaliydi. Cumhurbaşkanliğinin üçlü kararnamesi ile Milli Egitim Bakanlığının, Ankarada straterji geliştirme Başkanlığında bir üst düzey görev yetkilisi olarak görevlendirilmen çok mantıkli olacaktı. Maalesef ki, bilmeyenler yüksek makam ve mevkilerde, bilgili ve tecrübeli kişilerde kendi kaderleri ile evlerinde kendi hayatlarini sürdürmektedir. Sevgi ve selamlarimla....!