EĞİTİM NEDİR?
Eğitim; insandaki iyilik tohumunu yeşerten ve yaşatan, yaşamı güzelleştiren erdemlerin hazinesidir.
Eğitim; öğrenilen her şeyin sonunda akılda kalandır.
Eğitim; hazır bir ordudan daha iyi bir özgürlük koruyucusudur.
“ Eğitim kafayı geliştirmek demektir. Belleği doldurmak değil…” Mark Twain
“ Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum halinde yaşatır veya bir milleti esarete ve sefalete terk eder.” M.K. ATATÜRK
*****
NASIL EĞİTİM?
Zamanla toplumlar değiştikçe, ihtiyaçlar da değişmiş, dolayısıyla yaşama bakış açısı da değişmiş; ama toplumun gelişmesinin eğitimden geçtiği fikri değişmemiştir. Eğitim zamana uyarak kendini değiştirmiş, yenilemiş ama önemini ve niteliğini kaybetmemiştir.
İleri toplumlar eğitime bir pencereden değil birçok pencereden bakarlar. Eğitim fert için değil toplum için; eğitim sadece okulda değil verilmesi gereken her yerde verilmeli anlayışı hâkim olduğundan çağdaş toplum görünümüne kavuşmaları hiç de zor olmamıştır.
İnsana saygıda, doğaya saygıda, paylaşma ve yeni buluşlar ortaya koymada eğitimi her zaman ve her yerde kullanmış ve başarılı olmuşlardır.
İnsanımızın yaşayış farkı, yaşam standardı ve beklentileri göz önüne alınırsa ve bütün bunlara yanıt verebilecek bir program uygulanırsa, özlediğimiz yerlerde kendimizi görmememiz imkânsız değildir.
Geçmişte ülkemizin başarı ile uyguladığı Köy Enstitüleri eğitim modeli dünyada bir benzeri daha görülmemiş örnek bir modeldi. Bu gün güncellenerek eğitimin yaygınlaştırılması ve yüksek öğretime uygulanması için bir çalışma yapılmalı, akademik bilim insanları ve eğitimcilerin katılımı ile çalış taylar oluşturulmalıdır. Bu konudaki motor görevini eğitimle ilgili tüm sendikalar ve diğer paydaşlar üstlenmeli ve uygulamaya koymalıdır. Eğitim çok boyutlu ve ortaklı bir süreçtir. Bir imece işidir. Herkes durduğu yerde ve yetkisi oranında, elinden ne geliyorsa sahip olduklarını katmalı, kilimin bir ucundan tutmalıdır. Eğitimde dünyada başarılı olmuş ( Finlandiya, Japonya) gibi ülkelerden örnekler devşirilmelidir….
Bütçeden en büyük pay Milli Eğitim Bakanlığına ayrılmalı, öğretmenlerin gıda ve kültür açlığını giderebilecek; başka bir işe ihtiyaç duymayacak kadar doyurucu ücret ödenmelidir. Öğretmen açığını atanamayan öğretmenleri görevlerine atayarak giderilmelidir.
*****
Salgının ortasında, tamamı aşılanmamış öğretmen, öğrenci ve personelin görev yapacağı bir ortamda ne kadar sağlıklı bir eğitim yapılacaksa; çocuklarımızı hastalık ve eğitimsizlik cenderesi içinde sıkıştırarak 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılına başlamış bulunuyoruz.
Salgının devam etmesine rağmen yüz yüze eğitim risk alarak; aşılanarak, korunarak sürdürülmesi gerek. Bir nesil daha kaybetme lüksümüz yoktur.
Eğitimde pardon olmaz.
Başarılar dilerim!