“Ben manevi miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğinde kabul ederlerse manevi mirasçılarım olur.
Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.”M.K.ATATÜRK
Yukarıdaki alıntıdan anlaşılacağı gibi Atatürk şartlara göre gerektiğinde kendisini bilim lehine aşabileceğimize işaret etmiştir.
Ülkemiz doğası ile çeşitli etnik guruplarıyla birlikte ve barış içinde yaşanılan bir cennettir… Bu kadar etnik grupların bir arada yaşaması laiklik sayesindedir. Hiçbir grup, etnik yapı bir diğerinden üstün ya da düşük değildir. Hiç kimseye ayrıcalık tanınamaz, ötekileştirilemez. Çeşitlilik bir zenginliktir. Kültür zenginliği… Bu zenginliğin değerini bilmeli, ona göre yaşamalıyız. Birbirimizle huzur içinde kaynaşmalıyız.
Marjinal grupların eleştirilerine rağmen helalleşmeyi önemsiyor ve önemli buluyorum. Bayrak, Atatürk, laik T.C. bekası ve varlığı kırmızıçizgilerdir. Bunun haricinde her konuda konuşabilmeli, tartışabilmeli ve uzlaşabilinmelidir. Hata ve yanlışlarla yüzleşebilinmelidir.
Toplumu oluşturan bireylerin birbirlerine katlanabilmeleri, tahammül edebilmeleri gerek. Düşüncelerine katılmasan dahi düşünebilme yeterliği ve özgürlüğü olduğu için bir diğerini dışlamak yerine kutlamalı. Düşünebildiği, düşüncesini cesurca ifade edebildiği için saygı duymalı. Bu bireylerden oluşan toplumlar barış içinde yaşar. Hem yurtta, hem dünyada…
Geçmiş dönemlerde ülkemizi, gençlerimizi çeşitli gruplara böldüler, Sağcı- solcu, dinci- dinsiz, alevi –sünni gibi fraksiyonlara bölüp birbirleri ile düşman ettiler. Bunun bedelini toplum olarak çok acı şekillerde ödedik Hal bu ki ocu bucu yoktur. Vatansever ve vatan haini vardır. Bu iki kesim her grupta vardır. Bu süreçlerde her kesimin bir hatası olmuştur. Şimdi bu hatalarla yüzleşme zamanı gelmiştir. Yüzleşip helalleşmeli…
Çünkü helalleşme barıştır, birliktir, birlikte karar vermektir. Tahammül edebilmek, farklı düşünmek ve ona katlanabilmektir. Bir yerde farklı düşünen yoksa orada kimse yok demektir.
İnancını istediği gibi yaşamak isteyenler, uçta yaşayanlar, marjinallerle toplumsal bir zarar gelmediği, kırmızıçizgileri aşmadığı sürece helalleşmeli
Uzlaşılacak konularda uzlaşarak, ortak paydalarda anlaşarak ve uzlaşma kültürünü yeniden tesis ederek. Tıpkı bu gün altılı masanın parlamenter sisteme geçme anlaşması gibi.
Onun için helalleşmeyi önemiyor ve başarılı olmasını diliyorum.