Dini bayramların en güzel yanı kişilerin birbirleri ile hoş görü ile yaklaşmaları, selamlaşmaları, barışmaları ve bayramlaşmalarıdır. Bir bayram yazısı olarak Hoşgörü yü ele alacağım.
Hoşgörü: Tolerans. Başkalarının, kendisinden farklı düşünme ve yaşama biçimleri olmasını kabul edilmesi; başka insanların davranış ve kararlarında özgür olmalarına izin verilmesi; toplumun aykırı düşünenlere karşı sabırla, önyargısız katlanma ve her şeyi anlayışla karşılanması, anlamlarına gelir.
Hoşgörü; demokrasi ile yönetilen toplumlarda rejimin ve uygar insan olmanın ön koşuludur.
“ Eğer gerçek düşünce özgürlüğü var olacaksa, değişik görüşler arasında fırsat eşitliğinin olması da zorunludur.”
“ Düşünce özgürlüğünde ki temel sav, bütün inançlarımızın kuşku götürür olmasıdır. Kendi kuşkuculuğumuzdan bile kuşku duymalıyız.” B. Russel
“Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum; ancak onları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım.” J.j.Rusou
Hoşgörü bağnazlıkla bağdaşmaz. Üç çeşit hoşgörü vardır.
1.Hoşgörüsüzlük: Burada duygular katılaşır, düşünceler körelir. Dogmalardan beslenilir. Hoşgörünün amansız düşmanıdır. Kendisinden olmayan, katılmadığı inanç ve düşünceleri hor görür. Ötekileştirir. Şiddet yolu ile düşünce ve inançları kabul ettirir. Ya da yok etmeye çalışır. Saldırganlaşır. ( Buna pek yabancı değiliz.)
“ Hoşgörüsüzlük, herkesten önce bizim kendi düşüncelerimize inanmadığımızın delilidir.” Gandhi
Hoşgörüyü sevgi, saygı ve eğitim besler. Hoşgörüsüz toplumlarda bu değerler yoktur. Gerçek bir eğitim de olmaz. Oysa hoşgörü bir bakıma adalettir. Adalete dayanmayan kuvvet zorbalıktır.
2.ilgisiz Hoşgörü: Hoşgörünün Arapçası müsamahadır. Görmezden gelme, göz yumma, aldırmama, tembellik etme, üşenme, önemsememe, kayıtsız kalma, savsaklama… Tüm bunlar tolumu umursamazlığa götürür, kayıtsızlığa sürükler.
“Eğer siz, insanların davranışlarına yahut tercihlerine aldırmıyorsanız, o zaman onların yapmayı istedikleri şeye hoşgörülü değil, kayıtsız kalıyorsunuz demektir.” Albert Veale
“Kayıtsızlık, aldırmazlık, adamsendecilik, vurdumduymazlık, boş vericilik, ilgisizlik, umarsızlık (lakayd) toplumu kemiren, bireyleri kişiliksiz, zavallı ve küçülten kötülüktür.” Y. G. Özden
3.Ölçülü hoşgörü: Gerçek Hoşgörü: İyi yetişmiş ve kişiliğini geliştirmiş bir insanın diğer insanlarla etkili iletişim kurmasında ve o ilişkiyi sürdürmesinde hoşgörü etkili bir etkendir.
“ Hoşgörü, erdemlerin en güzeli, en soylusudur. İnsan ilişkilerinde en önde gelir. Her düşünceye saygılı ancak kötü ile anlaşma yapmaz.” P.Henri Spak
Sevme ve hoşgörü eğitim sonucu elde edilir. Ne kadar geliştirilirse insanlar doğayı, çevreyi ve diğer insanları o kadar çok sever ve sayarlar.
İnsana sevmediğinin yiyişi şap şap, yürüyüşü pat pat gelirmiş.
“ Başkalarının kusurlarını hoş görmek yerine, onlara sinirlenerek keyfimizi kaçırmakla kendimizi cezalandırmıyor muyuz?” j.kant
Yüreğinde Hoş görü, sevgi, saygı, barış duygularını besleyen herkesin bayramını kutlarım!