Bir okulda yaptığım toplantıda velilerle aramda şu diyalog geçti:
Velilere; çocuklarımızla ilgileniyor musunuz? Diye sordum.
Velilerden;
-Ne demek hocam? ilgi nasıl olur daha..? Her gün kahvaltısını hazırlıyordum. Çantasına kitap ve defterlerini koyuyorum.
Bir diğeri;
- Saçımı süpürge ettim. Çamaşırı, giyeceği, yiyeceğini sağlamak için ayaklarıma kara sular iniyor.
Bir beyefendide;
-Her gün harçlığını veriyorum. Kimseden geri kalmasın diye cebinde para eksik etmiyorum, diyor. Bu ve buna benzer sözler, sıralanıp gidiyor.
Onlara;
- Hanım efendiler, beyefendiler! ,diyorum. Bu sizin dile getirip sıraladıklarınız aslı görevleriniz ve yapmanız gereken işlerdir. Anlaşılan siz ilgiyi yanlış algıladınız.
Örneğin size sorsam. Hanginiz çocuğunuzun öğretmeninin ismini biliyor? Çocuğunuz kaçıncı sınıfta okuyor veya öğrenci numarası nedir? Diye. Kim bilebilir?
Okuldan eve gelen çocuğunuza; "bu gün ne öğrendin? Öğrendiklerini bana da öğretir mısın? "diyerek soruyor musunuz?
Ödevini yapmak istemeyen çocuğunuza baskı yapıyor musunuz? Yoksa" bak çocuğum, annen evde ev içi işler, yemek, temizlik gibi işler yapıyor. Baban para kazanıp evi geçindiriyor. Çünkü onların görevi budur. Senin görevinde okumak ve dersine çalışmaktır" diye mantıklı açıklamalarda bulunuyor musunuz? Öğrendiği konularda;" senin bunu öğrenmiş olman çok önemli" diyerek takdir edip teşvik ediyor musunuz?
Ödev ödüllendirilecek veya devamlı telkinle yapılacak bir işlev değildir. Ödev öğrencinin sorumluluğu ve kendi işidir.
Çocuklarımıza; hata yapma şansı da vermeliyiz. Hepimiz çok biliyoruz ki hatalarımızdan çok şeyler öğrenebiliriz. Herkes, her çocuk öğrenebilir. Fark tempolarda saklıdır. Ilgi, istidat ve yeteneği doğrultusunda tempolar değişir. Kimi hızlı öğrenir kimi yavaş..
Elbette çocuklarda önüne bir hedef koymalı. Amacı olmalı. Ama bunu çocuklara sorulan " büyüyünce ne olacaksın?" türü modası geçmiş basit sorulara verilen cevaplardan daha öte bir anlam ifade etmeli. İleride her ne olursa olsun mutlu olmayı, sevdiği işi yapmayı ve her şart ve koşulda ayakta durabilmeyi sağlayabilmelidir.
Burada MEB yöneticilerine bir tavsiyem vardır:
Gerek okul bünyesinde ve gerek daha kapsamlı bir programla velilerimize; evde çocukları ile ilgili davranış ve tutumlar konusunda seminerler ve eğitim vermeleri gerekir.
Tesekkürler
Ali Günay meslektaşimızın bu güzel yazilarından ötürü kutlarım. Veli ve çocuklarımızla ilgili konuları ne güzel örneklerle anlatıp, yapılmasi gereken davranışları velilere yönelik neleri uygulayacaklari konularindaki yaklaşımları ne güzel dile getirmiştir. Teşekkürler Ali bey.
Asıl ben teşekkür ederim. Bilirsin eğitim emekçisinin emeklisi olmaz. En azından bırıkımlerini paylaşarak katkı yapabilir. Geleceğe ışık olabilir. Bundan dolayı senden olumlu,olumsuz düşüncelerini paylaşmanı isterim,sevgili Yunus kardeşim!