Kendisini çevresine, içinde yaşadığı dünyaya, içerisinde doğduğu doğaya ait hissetmeyen bireyin en ciddi bunalımı ise yaşama sevincini yitirmesiyle ortaya çıkar. Prof.Dr. Nazife Güngör
Bir yerde bir yıl içinde üst üste beş ve üzeri sayıda intihar vakaları oluyorsa orada bir anormallik var demektir. Elbette ki her intiharın bir özgül nedeni vardır. Ancak toplum olarak bu nedenleri merak etmemek elde değildir.
Nedir bu insanları intihara sürükleyen?
İnsanlar kendini öldürürken neyin ve kimin öcünü alıyor?
Yaşama sevincini yitirecek kadar bunalıma sürükleyen neden nedir?
Sorular bir biri arkasında sürüp gider, gidiyor. Ancak kimse bu konuda bir şey söyleyemiyor, açıklama yapamıyor. Yetkili ve etkili olması gerekenler de bu işe eğilmiyor, gerekli araştırma ve incelemeler yapılmıyor. Meydan cahil, akademik bilgisi olmayan, sokak tesellicilere kalıyor. Onlar da bu fırsattan yararlanarak dünya hayatının çok kısa ve geçici olduğunu, asıl hayatın öte dünyada bulunduğunu, dünya hayatında ne kadar uzun yaşarsak o kadar daha çok günaha bulaşıp ahrette ceza çekeceğimizi ve buna benzer telkinlerde bulunuyor.
Kalabalık içinde yalnızlığı yaşayan, her türlü güvenden ve sevgiden yoksun, günümüzün her türlü savaş iklimi, bozulan ekolojik ve jeolojik dengenin verdiği sıkıntı, gelecek kaygısı, adalete olan inancın zayıflaması, ekonomik, sosyal, küresel ve doğaya ilişkin değişim ve dönüşümler içinde sıkışmış ve tıkanmış olan kişi yaşama sevincini ve hayata tutunma direncini yitiriyor ve çareyi kendini öldürüp yok etmekte buluyor.
Ünlü psikolog Abraham Maslow; bireyin açlık, susuzluk gibi temel biyolojik gerek simlerinden sonraki en önemli gereksinimi kendini güvende hissetmesidir, der.
Kişi başta kendisine, ailesine, içinde yaşadığı toplum ve doğaya karşı sorumluluğu vardır. Kendini güvende hissetmelidir. Dini kitaplarımızda en büyük günahlardan biri insan öldürmek yani cinayettir, der. Kişi kendisini dahi öldürse cinayet işlemiş olur. Çünkü Allah’ın verdiği canı Allahtan başkası alamaz.
Burada din insanları, aydınlar, akademisyenler ve psikologlar inisiyatif almalı ve intihar konusunu topluma iyice anlatmalıdırlar. Nedenleri üzerinde kapsamlı bir inceleme ve araştırma yapılarak sorun giderilmeye çalışmalıdırlar.
Hocam bu tip vaka ve olaylara seyirci kalan genelde o bölgenin yapısına vede eğitim durumuna bağlı.genelde intihar süsü verilerek faili meçhul olarak bilinir.devlette bu konulara fazla eğilmez çünkü mağdurların verdiği bilgiye göre hareket ederler. Unlar uzun hikaye kökün bilirse bilmemezlikten gelir.
Çok doğru bir tespit yaptın başkanım. Bizim köyde bir yıl içinde 5 ınci intihar. Bu normal değil. Katkın için teşekkür ederim.
Bunu gel de bizim köylülere anlat.