Meslektaşım, fikirdaşım, arkadaşım, Ajans Pazar haber sitemizin köşe yazarı Metin’in ölümü beni ve benim gibi dostu ve sevenlerini çok üzmüştür. Bu gün yazımı ona ayırdım.
Metin’i Sendikal mücadele ( Eğitim Sen) süreçleri zamanından beri tanırım. Hitabında aralarına beyitler ve mısralar serpiştirerek süslediği düzgün Türkçe ile yaptığı konuşmalarını keyifle dinlerdim. İdarecilik yaptığım yıllarda onun bu özelliğinden yararlanıyor, tören ve özel günlerdeki sunuculuk görevlerini ona veriyorduk. Aldığı görevleri harfiyen doğru bir şekilde yaparak bize yardımcı oluyordu.
Aramızda ast-üst ilişkisi gibi dikey değil, arkadaşça yatay bir ilişki vardı. Benden önce emekli oldu. Görevine doymamış olacak ki, emeklilikten sonra iki dershanede idarecilik görevini yaptı. O süreçte bile ilişkilerimiz yatay düzlemde devam etti.
Kişisel olarak mert, sözünün eri, gördüğü yanlışı esirgemeden yüzüne söylemeyi yapabilen özgüvene sahipti. Hatta birkaç kez beni telefonla uyarıp hatalarımı yüzüme söylemişti. Bunu benim hata yapmamam için yaptığını biliyordum. İnsanın hatalarını sadece kendisine söyleyecek dostları olması ne kadar güzel.
Son dönemde aynı paralelde siyaset yapmaya, Ajans pazar haber sitesinde köşe yazısı yazmaya başladık.
Sitemiz ilk firesini verdi. BENCE adı ile çıkan köşesi boş, şiirler öksüz kaldı.
İnsan asıl unutulunca ölürmüş. Seni unutmayacağız Metin. Işıklar yoldaşın olsun.