Her ülkenin kendi özgün özelliği ve avantajları ile öne çıkmalı, değerlendirilmeli. Alt yapısı olan alt yapısı ile,
tarım ülkesi tarımı ile,
sanayi ülkesi sanasıyı ile öne çıkmalı...
Bunu avantaja çevirmeli. Üç tarafı denizlerle çevrili olan, Asya-Avrupa kıtaları arası köprüsü, Ön Asya'nın incisi ülkemiz de Anadolu coğrafyası ile öne çıkmaktadır. Bizde bunu avantaja çevirmeliyiz. Mega Kent Projesini yapmalı ve uygulamalıyız. İki kıtayı değil, üç kıta ve Ortadoğu ile Ön Asya’yı birbirine bağlamalıyız.
Türkiye âdeta merkezkaç kuvveti uygulayan bir üs olmalıdır.
MGP
Projeler Sosyal Demokrasinin işidir. 1970 yıllarda Köy Kent şimdi ise Mega Kent...
Bu proje ile;
- İstanbul rahatlayacak, alternatif bir sanayi kenti doğacak, Anadolu coğrafyası canlanacak, saniyeden üretim ekonomisine geçilecek, tarihi İpek yolu güncellenecek; teknoloji, lojistik, eğitim, üretim ve çevre konularında işbirliği sağlanacak; çevreyi gözeten güneş ve rüzgâr enerjilerinden yararlanıp yeşil alanların yağmalanması önlenecek; yerel hukuk kuralları, kırtasiye ve bürokrasi sıfırlamadan,200 milyarlık 2,2 milyon kişiye istihdam sağlanacak, Avrupa Yatırım ve Kalkınma, Asya Kalkınma Bankası, uluslar arası fon kaynaklarından faydalanılacak. Türkiye denizi olmayan ülkelere liman olacak. Göç duracak.2035 te milli gelir 30 bin dolar olacak. Mega Kent 3milyon nüfuslu özel statü ve yasalarla yönetilecek. 147 milyar dolarlık milli gelir ve 65 milyon dolarlık ihracat gerçekleşecek.
Yazarlığını kutlarım. Bundan böyle izleyici olacağım. Başarılar dilerim.