Bu süreci “Yeni Normal” , “Maskeli-Mesafeli Yaşam” veya “Kontrollü Sosyal Hayat” diye de tanımlayabiliriz. Her bir isim ve kavram bu sürece uyar.
Korona salgını dünyaya bir format atmış durumda. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı, yeni bir toplumsal düzene geçileceği, hayatımıza bazı kalıcı alışkanlıklar kazandıracağı ortaya çıkmıştır.
Hayatımızda yaptığı değişikliklerin hepsi olumsuz değildir. Olumlu olanları da var. Herkesin yaşamı iki yıl öncesine göre çok daha farklı. Milyarlarca insanın eve kapanmasına, ekonominin ve sosyal hayatın durması noktasına gelmesine neden oldu. Sevdiklerimize dokunamadık, uzaktaki yakınlarımıza yaklaşamadık, maddi-manevi çok sıkıntı yaşadık. Ancak bu sürecin sonunda iyi ve güzel şeyler de olmadı değil. “Her şerde bir hayır vardır”, dercesine…
Bunlar:
Aile: aile içi birliğin, bağ ve güvenin önemi anlaşıldı. Özlem, sevgi ve dayanışma duygusu gelişti. Yardım severlik arttı. Ailede birinin diğerleri için, diğerlerinin de biri için ne kadar çok değerli olduğu bilincine varıldı. İşbirliği gelişti. Temizliğin önemi arttı.
Hazır olmak: salgın korkusuyla panik yaşandı. Hazırlıklı olunmadığı anlaşıldı. Eksikler görüldü. Olması muhtemel bu tür salgınlara, hastalıklara karşı hazırlıklı olmanın önemi üzerinde kafa yoruldu. Tıbbı araştırmalara, bilimsel gelişmelere olan güven arttı. Hurafe tadındaki boş inançların toplumda pirim yapmadığı görüldü.
Kent yaşamı: köyde, doğada, doğal yaşamanın şehirde yaşamaktan daha iyi olduğu bilincine varılarak; köylere yeniden dönüldü. Otantik yaşama geçildi. Kalabalık şehirlerin yükü hafifledi. Çok katlı betonarme binalarda ranza hayatı yaşamaktansa küçük ama tek katlı bahçeli evlerde yaşam tercih edilir oldu. Kent merkezlerinde trafik karmaşası rahatladı. Çöpler yığılmadı.
Eğitim: her ne kadar bazı olumsuzlukları da içinde barındırmasına rağmen çocuklarımız EBA (Elektronik Bilişim Ağı) ile tanıştı. Bu sistemle okula gitmeden evlerinden bazı kaynaklara ulaşma olanağına kavuştu. Okullarının, arkadaş ve öğretmenlerine olan özlem ve değeri anlaşıldı.
Çevre: insanlar çekildi. Araçlar, fabrikalar durdu. Hava, deniz, görüntü, gürültü kirliliğinde azalma oldu. Temiz hava, temiz çevreye kavuşuldu. Doğa bir nefes almış oldu.
Alışkanlıklar: sigara, kumar, uyuşturucu bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklar unutuldu veya terk edildi. Boş zamanı değerlendirmek için yeni hobiler geliştirildi. Yıllarca gizli kalmış yetenekler ortaya çıktı. Yaratıcılık arttı. Selamlaşma, dokunmadan uzaktan sözlü yapılır oldu.
İş hayatı: evde çalışmaya uygun iş ortamları, yeni sektörler oluştu.
Okuma: yıllarca tozlu raflarda okunmayı bekleyen kitapların sayfaları açılmaya başlandı. Bu süreçte okuma oranı arttı. Filmler izlendi. Müzik dinlendi. Müzik, resim ve diğer sanat alanlarında kendini geliştirme çalışmaları yoğunlaştı.
Suç: sokak suç oranlarında azalmalar oldu.
Tüketim: tüketemediği ürünleri almaktan çekinilir oldu. Tutumluluk arttı. İsraf azaldı.
Çatışma: dünyanın değişik bölgelerinde süren çatışmalar, mini savaş ve anarşi olaylarında bir duraklama görüldü.
Bu olumlu kazanımlar sonunda normal yaşama dönerken acele edip hata yapılmamalı. Zira yeni kararlar, yeni riskler doğurur. Virüsün ortadan kalktığı yok. Mutasyona uğrayıp devam edebilir. Aramızda test yapılmamış, tanı konulmamış çok insan var. Dikkatli olmak gerek. Sokaklardaki kalabalık görüntüler, toplu taşımadaki gidiş-gelişler, şehir içi, dışı ve sahillerdeki özgür dolaşımlar salgını yeniden azdırabilir. İş bitmiş, salgın ortadan kalkmış gözü ile bakmadan, maske kullanımında gönüllülük anlayışı yerleştirmeli, HES kodu ve AŞI kayıtları ile toplum izlenerek denetimler sürdürülmelidir.
