KADIN
“Tanrı kadını yaratırken, bir melek gelmiş yanına ve şöyle sormuş; Neden onun üzerinde daha fazla zaman harcıyorsun? Tanrı cevaplamış: Onu şekillendirirken oluşturmam gereken tüm spesifik özellikleri fark ettin mi? Kadının, her tür durumda tüm fonksiyonları işlemeli, aynı anda pek çok çocuğu kucaklayabilmeli, zedelenmiş bir dizden, kırılmış bir kalbe kadar şifalayabilen bir ele ve sarılışa sahip olmalı. Tüm bunları sadece iki elle yapmalı, hastayken kendini tedavi edebilmeli ve bir günde 18 saat çalışabilmeli. Melek çok etkilenir. Şaşkınlıkla, tüm bunları sadece iki eli ile mi yapacak? Bu imkânsız! Peki, bu standart bir model mi? diyerek Tanrı’nın şekil vermekte olduğu kadının yanına sokulur ve ona dokunur. Melek: Ama Tanrım onu çok yumuşak yapmışsın, der. Evet, o yumuşaktır der Tanrı da ve devam eder: Fakat onu güçlü yaptım. Onun ne kadar dayanıklı, tahammüllü ve sabırlı olduğunu, nelerin üstesinden gelebileceğini tahmin bile edemezsin. Melek: Peki o, düşünebilir mi? diye sorar. Tanrı yanıtlar: Tabii ki! Hatta sadece düşünmekle kalmaz, nedenleri analiz edebilir, müzakereler yapabilir. Melek, kadının yanaklarına dokunur. Tanrım, öyle görünüyor ki bu yaradılışta çatlaklar oluşmuş, su sızdırıyor! Ona çok yüklenmişsin. Hayır, o su sızdırmıyor, bunun adı gözyaşı diye düzeltir Tanrı. Melek sorar: Peki, gözyaşı ne işe yarar? Gözyaşları onun kederini, acısını, şüphelerini, sevgisini, mutluluğunu, yalnızlığını, hüznünü, gururunu ifade etme biçimidir, diye yanıtlar Tanrı. Melek bundan çok etkilenir. Tanrım sen bir dâhisin. Her şeyi düşünmüşsün. Bir kadın kesinlikle olağanüstü bir varlık. Tanrı: Evet, kesinlikle öyle. O, bir erkeğin aklını başından alabilir. Problemleri çok iyi yönetebilir ve omzunda ağır yükler taşıyabilir. Mutluluğu, sevgiyi ve fikirleri, görüşleri aynı anda ele alabilir. Çığlık atmak isterken gülümseyebilir. Ağlamaklı iken şarkı söyleyebilir, mutluyken ağlayabilir ve korkarken kahkaha atabilir. İnandığı şey için savaşır. Sevgisi koşulsuzdur. Sevdiklerini kaybettiğinde veya ihanete uğradığında kalbi kırılır fakat hayata devam edecek gücü yine kendinde bulur. O zaman o, mükemmel bir varlık öyle değil mi? diye sorar Melek. Hayır değil, der Tanrı. Onun sadece bir kusuru var. O da, çoğu zaman ne kadar değerli olduğunu unutur.”1 1 Bilge İnal, “Kadına Dair Neşeli Bir Yaradılış Hikayesi”, https://disibilgelik.wordpress.com/tag/kadin/, Erişim Tarihi: 02.04.2019. TBB Dergisi 2019 (145)
Toplumun iki ana unsuru kadın ve erkek, biyolojik özellikleri bakımından farklıdır. Buna cinsiyet denir. Biyolojik özellikler dışında kadın ve erkek olmanın toplumsal anlamı da bulunmaktadır.
Kadın-erkek denildiğinde aklımıza gelenler toplumsal anlamla ilişkilidir. Toplum, kadın ve erkeğe farklı davranmakta, hatta onlara farklı özellikler, farklı davranışlar, görevler yüklemektedir. Kadın ve erkek çalışma yaşamının içinde birlikte olsa da, genelde kadının ev işlerini yapması, erkeğin ise ailenin gelirini sağlaması gerektiği düşünülmektedir. Erkeğin iş dönüşü yerinin televizyonun karşısı, kadının yerinin ise mutfak olması yadırganmamakta, olması gerekenin bu olduğu anlayışı devam etmektedir. Toplumsal açıdan kadın ve erkek rolleri bu şekilde algılanırken, hukuki açıdan kadını erkekle eşit haklara sahip kılacak düzenlemeler getirilmeye çalışılmaktadır. Günümüz hukukunda kadının hukuki statüsü kadın erkek eşitliği bağlamında ele alınmakta, uluslararası düzenlemelerde, anayasalarda kanun önünde eşitlik ilkesi esas alınmış olsa da bu eşitlik çoğu zaman gerçeği yansıtmadığı için kadın hakları ayrıca tartışılmaya açılmıştır. Aslında kadın hakları deyimi bile kadın erkek eşitsizliğini ortaya koyduğu için bu ifade biçimi reddedilmelidir. Çünkü asıl olan erkek veya kadın hakkı değil, insan haklarıdır. Kadın veya erkek şeklinde yapılan ayrımlar cinsiyetçi bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu ayrımların kullanılmaya devam edeceği açıktır.
Kadınlar hakları için mücadeleden hiç vazgeçmese de, erkekler in düşünceleri değişmedikçe sorun çözülmez. Bütün erkeklerin bilinçlenmesi için, sorunun bitmesi için, erkeklerin hemcinslerini bilinçlendirmelerine ihtiyaç vardır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.