Her yılbaşı ülkemizin ana gündem maddesi geçen yılın enflasyon oranları ve buna bağlı olarak yapılacak olan memur ve emekli maaş artışları olur. İktidar yapılan ya da yapılacak artışları anlatırken memur ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz der.
Maaş ve ücretlerde güncelleme yapılırken dayanılan kaynak TÜİK istatistiklerinin o dönem için elde ettiği veriler oluyor. TÜİK verilerini doğru kabul edersek iktidarın da söylediğini doğru kabul edeceğiz.
2022 yılı enflasyon oranı %64,2 son altı ay için de %15,4 olduğu halde emekli ve memur maaş artışları ikinci altı ay için açıklanan %30 olarak zam oranı olabildiğince yüksek olacaktır. İlk altı ay için de % 40 in üzerinde bir artışı yapılmıştı.
Peki, durum ne? Ücretli çalışanlar enflasyona ezdirilmemiş ise bu yapılan (enflasyona göre)yüksek oranlı artışa rağmen geçim zorluğu şikayetlerinin artarak devam etmesinin nedeni ne olabilir?
Ortada açıklanmaya muhtaç bir durum var.
Yaşananların nedenlerini farklı bir açıdan incelemeye çalışacağım. AKP iktidarlarının 2002 yılından bu yana ücretler açısından yaşanan gelişmeleri temel değerleri ortaya koyarak inceleyeceğim.
2002 yılında kişi başına düşen milli gelir 3600$.
2002 yılı ortalama dolar kuru 1,5 TL
Açlık sınırı 369 TL (246$)
Yoksulluk sınırı 1122 TL (748$)
Asgari ücret 184 TL (122 $)
Öğretmen 9/1 635 TL (423 $)
En düşük SSK emekli aylığı 257 TL (171 $)
2013 yılı kişi başına düşen milli gelir 12582$
2013 yılı ortalama dolar kuru 1,9 TL
Açlık sınırı ( Türk İş) 1007 TL (530$)
Yoksulluk sınırı ( Türk İş) 3280 TL. (1726$)
Asgari ücret (aile.gov.tr) 773 TTL. (406$)
9/1 öğretmen maaşı (doğrulukpayı.com) 2437 TL. (1282 $)
En düşük SSK emekli aylığı 905 TL. (476 $)
2016 yılı kişi balına düşen milli gelir 10964 $
2016 yılı ortalama dolar kuru 3,02 TL.
Açlık sınırı 1432 Tİ. TL. (474$)
Yoksulluk sınırı 4655 TL. (1456$)
Asgari ücret 1300 TL ( 433 $)
9/1 öğretmen maaşı 3288 TL (1088 $)
En düşük SSK emekli maaşı 1270 TL (423$)
2022 yılı kişi başına düşen milli gelir (maliye bakanına göre tahmini) 10000$ +?
2023 Ocak ayı dolar kuru 18,7 TL.
Açlık sınırı 8130 TL. (434$)
Yoksulluk sınırı 26481 TL. (1416$)
Asgari ücret 8506 TL. (454 $)
9/1 öğretmen maaşı tutarı 12558 TL. (671 $)
En düşük SSK emekli aylığı 5500 TL. (294 $)
Birim değerler için kaynak: Ortalama dolar kuru: (geziplanı.net), Açlık ve yoksulluk sınırı: (Türk İş.) Asgari ücret: (aile.gov.tr.) Öğretmen maaşları: (doğrulukpayı.com)
2023 yılı için görsel ve yazılı basın kaynaklarından aldığım bilgileri girdim.
Göstermeye çalıştığım bu tablolarda en dikkat çekici özellik 2016 yılı itibariyle emeklilerin gelir düzeyi asgari ücrete oranla daha hızlı düşmesi, memur maaşlarında da asgari ücret ile aralarındaki farkın giderek kapandığını görmek mümkün. Bu yıl genel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle açıklanan enflasyon oranının üstünde bir artış yapılıyor. Eğer açıklanan enflasyon oranında artış yapılmış olsa
9/1 öğretmen maaş tutarı 11241 TL (601$)
En düşük SSK emekli aylığı 4039 TL. (215 $) olarak gerçekleşecekti.
Ancak önümüzdeki Mayıs ya da Haziran ayında seçimin yapılacak olması açıklanan enflasyon oranının üzerinde bir artışın yapılmasına ihtiyaç duyuldu.
Milli gelir artışı ile ücretler arasındaki değişimi örnekleri göstermek istedim. Gelir adaletsizliğinde yaşanan durumu başka bir şekilde açıklayamayız.
Bu tabloda en dikkat çekici durum vasıfsız çalışan aylığı yaptığı işin bir nitelik gerektirmesi gereken çalışanlar arasındaki farkın kapandığını görüyoruz. Nitelikli bir meslek sahibini açlık sınırında çalışmak zorunda bırakılması kabul edilebilir bir şey olmasa gerekir.
Dönemler halinde göstermiş olduğum tabloya baktığımızda asgari ücret yükselirken önce emekli maşlarından başlayan gerileme zaman içerisinde memur ve memur emekli maaşlarını da kapsayacak şekilde reel olarak düştüğünü görüyoruz.
Asgari ücret özel işletmeler tarafından ödenirken devlet o ödemelerden payını da alıyor. Oysa memur ve emekli maaşları genel bütçeden karşılanıyor. Genel bütçede meydana gelen açıkların ilk kurbanları memur ve emekliler oluyor.
Yani bozulan ekonomik durumun en büyük mağdurları düşük gelir sahipleri oldu. Ekonomik olarak zor durumda olan geniş halk kesimleri daha da çok eziliyor. Oysa sosyal devlet düşük gelir gruplarını koruması gerekirken bizde daha fazla ezdiğini görüyoruz. Düşük gelir sahiplerinin kaybettiği gelir, yüksek gelire sahip olana doğru yönlendiriyor.
Asgari ücreti orta sınıf düzeyine çıkarmak yerine orta sınıfı asgari ücret düzeyine indiren bir yapı ortaya çıktı.
Emekliye gelince açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilmiş bir durumda.
2012 yılına kadar özelleştirme gelirlerinden finansmanı sağlanan altyapı yatırımları, özelleştirilecek varlık bittikten sonra yap işlet devret şeklinde yapılmaya başlanıyor. Bir de son bir yıl uygulamaya konulan kur kurumalı mevduat ve yap ilet devret projelerinde tutturulamayan kullanım sayılarının bedeli hazine tarafından karşılanma garantisi, genel bütçeden karşılanan ücretlerin gerilemesine neden olduğunu bu tabloya bakarak öğrenebiliriz.
Hani deniyor ya enflasyona ezdirmedik. Ezmek sözü az gelir limon gibi suyunu sıktılar
Tebrikler Mahmut Başkan.Özelikle belgelendirmek yazınızı inanılır kılıýor.