31 Mart seçimlerini değerlendirdiğim yazım oldukça tepki aldı. Eleştirinin kötüsü olmaz. Bir düşünceyi yansıtır ancak eleştiri sınırlarını aşan bir tepki ile de karşılaşmam olayın gerçeğini okuyucularıma iletmek için üç bölümden oluşan bir yazı yazmama neden oldu.
Konuşulacak birçok konu olan ülkemizde böyle bir zaman kaybı ile uğraşmak yazı tekniği açısından değil ama gereksiz bir konu için zaman kaybetmek benim için çok zor oldu.
İki başlıkta yazmam gereken bir konuyu birbiriyle bağlantı olması nedeniyle tek bir başlıkta anlatmaya çalıştım. Belediye başkanlığını kazanan bir örgütü başarısız gösterdiğim anlamını çıkaranlar oldu. Amacım o değildi belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçiminde gösterilen başarının il genel meclis seçiminde gösterilemediğini ve sebeplerini anlatmak istedim.
İlgili yazımda yaşanmayan hiçbir olaya yer vermedim. Ağır eleştiri de içeren bir değerlendirme yazısıydı. Yeri zamanı tartışılabilir ama sonuçta bir eleştiridir. Bir insan yaptığı ve söylediği bir sözün dile getirilmesinden rahatsız oluyorsa o sözü söylemeli ve yapmamalı. Söylediği söz kendini rahatsız ediyorsa ne söylediğini bilmiyor demek olmaz mı? Nereden bakarsanız bakın tutarsızlık akıyor.
İlgili yazımda en ağır eleştiriyi il başkanı Saltuk Deniz için yapmıştım. Onun da altı doludur. SALTUK Deniz parti ilkelerini halka anlatmada son derce başarılı ancak örgüt içi barışın sağlanması konusunda ne yazık ki yetersiz kalıştır. Geçmiş dönem yönetim kurulu üyesi Ali şimşek in partiden kopmasına neden olan gelişmelerin önüne geçemedi. Ve başka burada açıklamak istemediğim gerekçeler dahil olmak üzere yetersiz ve öngörüsüz gördüğüm için bu eleştirimi yaptım. Sonuçta bunların tamamı eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Süreç iyi yönetilseydi CHP Pazarda iki il genel meclisi ile temsil ediyor olacaktı. Ortaya koyduğum seçim sonuçlarını gösteren tablo iyi incelendiğinde bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Mahallelerde alınan yüksek oy belediye başkanlığı çalışmasının etkisi olduğunu kolaylıkla fark edersiniz. CHP belediye meclis üyeliği seçiminde 4473 oy almışken il genel meclisi seçiminde 4120 oy alabilmiştir. Belediye meclis üyeliğinden 353 oy eksik alındığını görüyoruz. Bu farkın aday seçim yönteminden kaynaklandığı ifade etmek istedim. AKP’nin il genel meclisi seçiminde mahallelerde aldığı oy 3143. AKP, mahallelerde CHP’den 977 oy eksik aldığı halde köylerden aldığı yüksek oy ile farkı kapatarak 144 oy öne geçerek ikinci üyeliği kazanmasını sağladı. O nedenle il genel seçiminde örgütü yetersiz gördüm. Benim üzerinde durmak istediğim tam da bu.
Ali Şimşek in Memleket Partisinden aday olmasına giden sebeplerin önüne geçilmesi sağlanabilmiş olsaydı bugün bu konuları konuşmuyor olacaktık. Burada il başkanının da ilçe yönetiminin de eksiği var.
Partimiz her dönem küskünleri kazanmaktan söz eder ama küskünlüğe yol açan nedenler üzerinde düşünmez.
Eleştiriden korkulmaz. Eleştiri ve özeleştiri insanları küçültmez geliştirir. Eleştirinin kötüsü olmaz.
İlgili yazımın altına kim olduğunu tahmin ettiğim ama ismini tam yazma cesareti gösteremeyen bu şahsın yaptığı hakaretlere en iyi yanıtın, değerli okuyucularıma duyduğum saygının gereği olarak olayın gerçeğini anlatmak gördüm.
Yapılan eleştirilere hakaret ile yanıt vermek siyasetçilere yakışmaz.