Bütün değerlerinin büyük bir akılsızlıkla, sorumsuz ve ahlaksızca birer birer tüketilip kirletildiği bir süreçte; doğaldır ki krizlerden fazlasıyla etkilenmiş ve bıkmış kitlelerin çaresizce aranışı ifade eden haklı bir sorudur bu.
Kurucusu her ne kadar “kurtarıcı beklemeyin, yoksa size olan görevimi yapmadım sayarım” diye halkına seslenmiş olsa da…
Sanmıyorum bizim kadar nasıl kurtulacağı konuşulan bir ikinci ülke bulunsun. Köy kahvesinden pembe ceylan derili parlamentoya kadar her yerde ve her koşulda konu bu “Türkiye nasıl kurtulur?” elini taşın altına koymasa da! Bilen, bilmeyen her kes bu konuda bir reçete, bir formül önermekte.
Kuşkunuz olmasın; en değerlisi dahil, hiçbiri işe yaramaz. Yaramaz çünkü “teşhis” yanlış; Söz konusu olan Türkiye’nin kurtarılması değildir.
Elbette ki, Türkiye’nin kendine özgü ve de her ülkede görülebilen, çok önemli sosyal, ekonomik, politik sorunları vardır. Yurdumuz, planlı bir geri kalmışlığın, bilgisizliğin, sistem ve kavram karmaşasının, kontrolsüz nüfus hareketliliğinin, üretim problemlerinin, çağdışı kısır-danışıklı politik çekişmelerin… ortaya çıkardığı dar boğazlar, çıkmazlar, kısır döngüler sarmalında daha bir küresel saldırının hedef tahtasına taşınmaktadır!
Bunlar öylesi sorunlardır ki “ dünya bizi kıskanıyor” palavrasıyla geçiştirilemez. Yine de çözüm yolu “Batıyoruz, kurtarın” edilgenliği içinde, saç baş yolup feryat etmekten geçmez.
Sözün özü; dertleri, sorunları ne olursa olsun; bunlar ne denli önemli ve ivedi bir nitelik taşırsa taşısın; “ Türkiye’nin kurtarılması abartısı” na kapılmak… yersiz bir panik ve teslimiyet ortamında, Türkiye’nin sorunsalını çözümleme noktasında yeni bir yol açmada o çok gerekli soğukkanlılıktan uzaklaşmanın ötesinde, bir yarar sağlamaz.
Türkiye’de “ kurtarılacak” bir şey varsa o da…
Türkiye’yi demagog kurtarıcılardan ve “tüyü bitmeyen yetimin hakkını çalan” hırsızlardan kurtarmaktan geçer.
Tüm sorunlardan azade, mutlu, huzurlu, yurttaşlarının kardeşlik duygularıyla yeniden özgürce uyanacağı bir Türkiye umuduyla.
Nice Yıllara sayfa dostlarım.
Nice yıllara.
Hep bilece sevgili öğretmenim.
Her yazınızı dikkatlice okuyorum.İlk defa yorum yapıyorum.Tebrik ederim.Kalem böyle konuşur.kalemi konuşturan zihindir.Emeginize saygılar.
Güzel dilekleriniz için teşekkürler.