Güzel bir eylül gecesinde yola çıktı Fadu
yüreğinin götürdüğü yere gitmeye niyetliydi ya,
yürek mi götürür insanı, yoksa ayak mı? seçemedi
yürek sevgiyle yürür ve götürür sevgiye
ya ayak .. acıların tezgahında lime lime olmadan yürünür mü hiç ...ayakların üzerinde
yürüdü Fadu, Rize sokaklarını tak tak, adımlayarak
bir zafer takı gibi karşıladı onu anıtlaşmış dertleri, gülümsedi Fadu..
acı patlıcanı kırağı çalmaz dedi gülümseyerek ama .. biliyordu ki kendisi patlıcan değil bir güldü..
solgun bir gül...
Fadu...
yetermi acaba acılara keskin bıçak tarzı kahkahalar ?
acılarmı yok eder solmakta olan gülü,
yoksa gül yapraklarına mı sarılır acılar?
destelenip doğranmış ve gazete kağıdına sarılmış bafra tütünü gibi..
söylesene Fadu, susma...
göz yaşlarını sil ve uzan yıldızlara ...
bak yıldızlar yaklaşmış sana, saçlarına bir bahar çisesi misali yağmak için...
kaldır başını Fadu.. hayat güzel.. her şeye ,
tüm kötülüklere rağmen...
Ardeşen-2 Eylül 2020